En Eski Neden Yanlış Yaşıyoruz Sözleri ve Alıntıları
En Eski Neden Yanlış Yaşıyoruz sözleri ve alıntılarını, en eski Neden Yanlış Yaşıyoruz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hayata üç tür insan gelir. iz bırakanlar, izde yürüyenler ve iz silenler. Siz
siz olun iz silen olmayın. Önce izde yürüyün olgunlaşın ve iz bırakmak ça-
bası içinde olun. Bunun içinde Allah, doğa ve tanrı sevgisiyle bütünleşin."
Bu kitap, rahmetli babamın vasiyetine uyma, yani iz bırakma çabamdır.
Ve bu eseri sağlıklı olmak ve sevgiyi içinde yeşertmek arzusunda olanlara,
tamamlayıcı tıp ve insan sağlığına gönül vermiş olanlara, evrensel sağlığın
bireysel sağlıkla başladığını bilenlere ithaf ediyorum.
Hastaların sadece fiziksel ve kimyasal bedenlerini düzeltmek yeterli
değildir; bununla birlikte yapılacak olan bir tedavi, kişilerin ruhsal ve
enerji durumunun da regüle edilmesini kapsamalıdır. Kısacası artık
insanların ruhsal ve enerji durumlarının da terapiye dahil edilmesi
bir hekimlik görevidir.
Tıbbın asıl hedefi hastaları iyileştirmek, yani diğer bir deyişle hastalıkların semptomlarını gidermek, rahatsızlıkları oluşturan faktörleri
ortadan kaldırmak ve koruyucu hekimlik yaparak tam bir şifa sağlamak olmalıdır.
İnsan bedeni, parçaları, organları ve hücreleri, biçim ve işlev bakımından bütünün hizmetinde bulunan organizmadır. Bedenimizde
bu bütünlüğü sağlayan muhteşem sistem, 500.000 km uzunluğundaki
vejetatif sinir sistemidir.
Modern tıptaki gelişmelerin gerçekten baş döndürücü olmalarına
rağmen ne yazık ki insanın bir bütün olduğu unutulmuştur. Laboratuvar testleri, US ve radyolojik incelemelerle konulacak tanılar ise sadece
fonksiyonel bozuklukları ve morfolojik değişiklikleri göstermektedir.
Son yıllarda modern tıptaki tanı ve tedavi sürecine psikosomatik
faktörlerin dahil edilmesi olumlu bir gelişme olmasına rağmen, ta-
mamlayıcı tıp açısından bakıldığında bu durum bütünlükten hala çok uzaktır. Modern tıptaki psikosomatik bakış açısı tamamlayıcı bir
faktör olarak görünse de bütünleyici bir perspektiften yoksundur.
İnsan bedenini daha kapsamlı bir perspektiften değerlendirmek gerekmektedir. Morfolojik bakış açısı fiziksel ve kimyasal verileri içerirken, fonksiyonel bütünlük ve bakış açısı da olaya dahil edilmelidir. Söz konusu fonksiyonel bakış enerji ve kibernetiği içermelidir.
Terapide başarılı olmanın ana koşulu tanının doğru konulmasıdır.
Bu süreçteki tanıya dayalı olan çalışma kişiye özel olmalı ve kişide
meydana gelen değişikliklerin zamansal ilişkisi ile fonksiyonel yapı
göz önünde bulundurulmalıdır.
Ülkemizde gazete veya dergileri elimize aldığımızda pek çok rahatsızlığa karşı mucize önerilerde bulunulduğunu görüyoruz. Özellikle beslenme konusunda sağlık adına pek çok yanlışlar yapılıyor. Bir gün yanlış denilen şeylerin, birkaç gün sonra olağanüstü diye tanımlanmasına maalesef sık rastlıyoruz. Çoğu kez kaynak diye gösterilen insanların hekim olmamaları, doğrular adına yapılan bolca yanlışların temel kaynağını oluşturmaktadır. Bilimsel altyapıdan yoksun olan bu durum modem ve tamamlayıcı tıpla gerçekten ilgilenenleri çok rahatsız eden bir konudur.