Neden Yanlış Yaşıyoruz

Hüseyin Nazlıkul

Öne Çıkan Neden Yanlış Yaşıyoruz Gönderileri

Öne Çıkan Neden Yanlış Yaşıyoruz kitaplarını, öne çıkan Neden Yanlış Yaşıyoruz sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Neden Yanlış Yaşıyoruz yazarlarını, öne çıkan Neden Yanlış Yaşıyoruz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vitaminler, Aminoasitler, Oligoelementler
İkinci yaklaşım nispeten yenidir ve Kaliforniya'daki Linus-Pauling Enstitüsü'nün araştırmasına dayanır. Buna göre birincil hedef, kan damarlarında hasar oluşumunu önleyerek, vücudun tehlikeli plak üretme ihtiyacının önüne geçmektir. Kaliforniyalı bilimadamları tarafından "Vitamin-hücre kompleksi" kavramı altında toplanan belli biyomaddeler buna hizmet ederler. Bu kompleksteki maddelerin arter duvarlarını hasardan korudukları ve mevcut hasarları yan etkisizce düzelttikleri bilinmektedir. • C vitamini vücutta kollajen, elastin ve diğer stabilizatör moleküllerin üretimini uyararak kan damarlarının "çimentosu" görevini görür. E vitamini, karotenoidler ve selenyumyla birlikte ayrıca damar duvarlarını serbest radikallerin "paslandırmasından" korur. • Lizin ve prolin. Bu aminoasitler doğal "teflon maddeleri" olarak etki gösterirler; kandaki tehlikeli yağlı maddelere yapışırlar,damarların kayganlığını arttırarak plak oluşumunu önlerler. Ayrıca mevcut birikintilerin arter duvarlarından kazınmasını sağlarlar. • Magnezyum. Bu mineral arter duvarlarının düz kaslarını gevşetir. Böylelikle damar duvarları esnek kalırlar ve yüksek kan basıncının önüne geçilebilir.
Sayfa 61 - Alfa Yayınları
Asit-Baz Oranı
Beslenme biçiminin ve yaşam-çevre koşullarının güncel değişimleri sonucu, insan vücudundaki asit-baz metabolizmasının optimal dengesi bozulmuştur. Asit salgılayan ve üreten besinlerin fazla, baz salgılayan besinlerin ise az tüketilmesi, hareketsizlik, sıvı eksikliği ve yetersiz terleme sonucunda asitlerin vücuttan yeterli oranda atılamaması, dokuların asitle fazla miktarda yüklenmesine neden olur.
Sayfa 48 - Alfa Yayınları
Reklam
İshale Karşı Etkili Önemli Biyolojik Maddeler
A vitamini ve karotenoidler: İshal kural olarak bir bağırsak mukozası problemidir. A vitamini insan vücudundaki tüm mukoza! yüzeylerin koruyucusudur, ayrıca öncüsü olan karotenoidlerle birlikte antibiyotik ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi de vardır. Karotenoidler öncelikle havuç, mango, balkabağı, kayısı ve kavunda bulunur. Pektinler: Marmelat ve konserve endüstrisinde sertleştirici olarak kullanılırlar. İnsanın sindirim sisteminde de benzer etkiyi gösterirler: Bağırsak içeriğinden suyu çekerek dışkıya ihtiyacı olan kıvamı verirler. Pektinler öncelikle elma ve patates kabuğunda, yabanmersini, domates ve havuçta bulunur. Meyve asitleri: Birçok meyve türünün asidi bağırsaktaki çürüme mikroorganizmalarını ortadan kaldırır. Özellikle elma ve şeftali bunun için çok uygundur. Sepici maddeler: Bu maddeler bağırsak duvarında enflamasyonu önlerler, hemen hemen bütün bitki türlerinde bulunur; ilk olarak sayılacak olanlar elma, ayva, iğde, böğürtlen ve yabanmersini yaprakları ve meyvesidir. Laktik asit içeren yiyecekler: Laktik asit bakterilerinin ve fermente yiyeceklerin ishali önleyici etkisi birçok çalışmada kanıtlanmıştır. Laktik asit içeren yiyeceklerden özellikle etkili olanlar lahana, mayalanmış kırmızı şalgam suyu ve yoğurttur.
Sayfa 29 - Alfa Yayınları
Alkolü de sudan sayacak kadar enayi değilsinizdir umarım- diyor :D
Aşırı alkol tüketimi boş kalori olduğundan sağlıksızdır ve su olarak değerlendirilmemelidir.
Sayfa 145 - Alfa Yayınları
Dikkat !
Migren, kronik yorgunluk, Fibromyalji, faset eklem sorunları, bel ağrıları, kronik kabızlık, kronik bağırsak hastalıklarından ülseratif kolit ve chron, omuz ağrıları, uyuşma ve karıncalanma tarzı nörojenik sorunlarda, eklem ve kas ağrılarında ve migren gibi vasküler kaynaklı ağrılarda, trigeminal nevralji gibi oldukça zorlu vakalarda nöralterapiyi Türk hekimlerine ve hastalarına tavsiye ediyorum
Sayfa 137 - Alfa Yayınları
Bu şekilde doğal dengesi bozulmuş olan sorunlu bölgeler, örneğin iyileşmiş, fakat hfüa bazı irrite edici özellikleri olan yara izleri, genel bilgi akışına katılamaz ve fonksiyonlarını yerine getiremezler. Bununla birlikte düzensiz ve sürekli olarak ritmik bir şekilde deşarj oldukları için, bozucu impulslar veya frekanslar göndererek, diğer hücrelerin uyarı karşılayıcı ve emici sistemlerini bunaltırlar.
Sayfa 138 - Alfa Yayınları
Reklam
404 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.