Heraklit ve Parmenides henüz "filozof" değillerdi. Neden değillerdi? Çünkü onlar, daha büyük düşünürlerdi. (…) onlar logos ile, yani Hen Panta ile henüz uyuşum içindeydiler. Sofistik tarafından hazırlanmış olarak "felsefe"ye doğru adım ilkin Sokrates ve Platon tarafindan atıldı. Heraklit'ten yaklaşık iki yüz yıl sonra bu adımı Aristoteles, şu cümleyle tanımlar: kai de kai to palai te kai nun kai aei zetoumenon kai aei aporoumenon, ti to on: (Met. Z1, 1028 b2 vd). Çevirisinde bu şunu söyler: "(felsefenin) zaten daha önceleri ve şimdi de ve hep ona doğru yola çıktığı ve hep oraya girişi bulamadığı (sorulan şey): varolan nedir? (ti to on)."
Felsefe, varolan olarak varolanın ne olduğunu arar. Felsefe, varolanın varlığına, yani varlık açısından varolana doğru yoldadır.