Platon der ki (Theaitetos 155 d): (...) "Zira olsa olsa bir filozofundur bu pathos, hayret etmek; çünkü felsefenin bundan başka egemen. bir başlangıcı yoktur."
Hayret etmek, pathos olarak felsefenin arkhe’sidir.
Her ikisi arasında, düşünme ve şiir arasında, gizli bir akrabalık hüküm sürer, çünkü her ikisi de kendilerini dilin hizmetinde dil için kullandırır ve harcatırlar. Ama aynı zamanda her ikisi arasında bir uçurum vardır, zira onlar "en ayrı dağlarda otururlar".
Biz insanlar sadece de facto olarak değil, özümüzden dolayı zaten hep böyle bir karşılık-olan konuşma içinde değil miyiz? Bu karşılık-olma, özümüzün temel özelliği değil midir?