Aşk onlar için imkansızı sevmekken bir gülüşün, bir bakışın birbirlerini kandırmaları gibiydi. Aşk onlar için bile bile kurşun yiyip bile bile ölmek demekti.
Aşk onlar için bile bile yanıp kül olmaktı.
Aşk onlar için birbirlerinin önüne geçmekti.
Ve aşk onlar için mantığını, gururunu, kalbini bu savaşta yenik düşürmekti.
Bir anda soluğunu kesebilecek kadar derin bir bıçak iziydi aşk. Kan kaybetmek ve o kanı kaybederken sarhoş olmaktı. Sarhoşluktu belki de.
Demir 'in içinde kötü bir his vardı. Anlamlandıramadığı bir his. Suat'a tekrar dönüp "Hakkım sana bin kat helal olsun kardeşim. " dediğinde yüreğinden bir parça kopmuştu....