Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
Nefes Almak İçin
George OrwellHigh Rated Nefes Almak İçin Reviews
You can find High Rated Nefes Almak İçin quotes, high rated Nefes Almak İçin book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
7.4Out of 10
Her George Orwell okumasında kendisinin sadece 2 eseriyle tüm dünyada tanınmasına ne kadar üzüldüğümü fark ediyorum. Farklı türlerde eserleriyle bu kadar başarılı olan pek yazar yoktur. Bu kitapta da geçmişi, geçmişe duyulan özlemi, savaş öncesi ve sonrası bireyin ve toplumun durumunu, aslında insan olarak hepimizin basit durumlardaki ortak hislerini o kadar güzel kaleme dökmüş ki duygulanmamak ve aynı hisleri paylaşmamak imkansız gibi.
“Ah, sevgili dostum! Güneşin altında yeni bir şey yok.”
“Yapmak istediğim her şeyi yapabilirim. Bir gülün kokusunu şimdi de yirmi yaşımdayken duyduğum gibi duyuyorum. Peki aynı gülü mü kokluyorum? “
Kitap geçmişe duyulan hasreti ve içinde bulunulan dönemin koşullarına uyum sağlayarak yaşam mücadelesini anlatan bir eser. Okurken adeta çocukluk anılarının yazıldığı günlüğü okur gibi hissettiren ve anıların içine çeken bir eser olması oldukça dikkat çekiciydi diyebilirim. Anlatılan olayların günümüzde yaşanıyor olması ve örtüşmesi konusu oldukça dikkat çekici, kitabın bir diğer özelliği ise savaştan önce ve savaştan sonra diye ayrılarak anlatılması daha da bağlayıcı bir etki diyebilirim.
Orwell sen ne muhteşem bir yazarsın! Kitabın daha ilk sayfalarında bu cümleyi kurduyor Orwell, en ünlü eserleri 1984 ve Hayvan Çiftliği olsa da (ki onları çok severim), geri planda kalan eserleri de onlar kadar iyiymiş bu kitapla bunu daha iyi anladım. Kitabı okudukça sevdim, sevdikçe okudum.
"Belki insan asıl beyni durunca ölüyor, yeni bir düşünceyi idrak etme gücünü yitirince."
Orwell kitabı çok yalın bir dille kaleme almış, süslü cümleler yok ama anlatılan onca düşünce var. Kitapta savaşın insanlar ve ekonomi üzerindeki etkilerini görüyor ve orta sınıfa mensup bir sigortacının ağzından okuyoruz. Kitabın dili öyle güzel ki, hem anlatmak istediğini anlatıyor hem de sizi hiç yormuyor, akıp gidiyor. Kitapta hem sistem eleştirisi, hem hayata bakış, yaşamın evreleri, savaş.. bir çok konu işleniyor ve hepsi de kitaba öyle güzel yerleştirilmiş ki, okuduktan sonra ufkunuzun açıldığını hissediyor ve yazarın değindiği noktalarla ilgili düşünmeye başladığınızı fark ediyorsunuz.
"Ben sadece yaşamak istiyorum. Ve şu çuhaçiçeklerine, çitin altındaki kızıl korlara balarken yaşıyordum. İçinizde duyarsınız bunu; huzur verici bir şeydir ama aynı zamanda alev gibidir."
Kısacası, hala Orwell okumadıysanız kaçırmayın derim.
Usta yazardan son derece güzel bir roman. George Bowling adında bir sigorta temsilcisinin hayat hikayesini anlatıyor. Hilda adında bir kadınla evli ve iki çocuğu olan bu adam Aşağı Binfield denen yerde doğmuş ve büyümüştür. Birinci Dünya Savaşı'na da katılan George'un çocukluğunda en büyük eğlencesi balık tutmaktır. Kasabasındaki konakta gizli bir havuz keşfetmiş ancak orada hiç balık tutamamıştır. Bir gün at yarışında on yedi dolar kazanır. Hitler iyice gemi azıya almıştır ve savaş kapıdadır. George bir çılgınlık yapar ve 20 sene gitmediği eski kasabasına gidip balık tutmaya karar verir. Hilda'yı bir şekilde kandırıp yola çıkan George, kasabaya varır ancak büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Kasaba çok büyümüştür ve hiç bir şey eskisi gibi değildir. Eski sevgilisi Elsie bile. Ve geri döndüğünde Hilda'nın bir sürprizi ile karşılaşacaktır. Suçu olmadığı halde onu aldattığını düşünen Hilda'yı ikna edebilecek midir acaba? Keyifle okunan bir roman.
1984 ve Hayvan Çiftliği'nin gölgesinde kalmış mükemmel bir kitap
Bana göre 1984 kadar iyi bir kitap. Tabii ki adından dolayı 1984 daha popüler. Boğulmamak İçin okunması elzem bir kitap siz okuyucular tarafindan. Orwell'in dili tamamen ironiktir, mizah doludur. Bununla beraber totalitarizme karşıtlığı ile bilinir yazarımız. Sosyal adaletsizliklerden dem vurur kitaplarında. Çok kısaca bu kitapta ise karakter George Bowling'e yer verilir. Savaş öncesi ve savaş sonrası hallerden bahsedilir. Hiçbir şey eskisi gibi değildir Bowling için.
Kitaptan yer yer çok kısa alıntılar paylaşıyorum:
şişmanım ama içeriden zayıfım. (s.29)
bir dükkanın vitrininde kendime gülümsemeye çalıştım. (s.33)
geçmiş tuhaf şey. Hep yanınızda taşıyorsunuz. (s.37)
çok küçükken insan uzaklara bakamaz. (s.44)
geriye dönüp baktığımda sanki hep yaz. (s.47)
çadır olarak hayal ettiğim masa örtüsünün altındayım. (s.54)
kendi evimizde bile hiç ayak basmadığı yerler vardı. (s.58)
Arada bir kendi başıma olmanın iyi geldiğini bilecek kadar büyümüştüm artık. (s.88)
Her şeye vakit vardır ama yapmaya değer şeyler hariç. (s.91)
dünya herkese yetecek kadar büyüktü. (s.110)
...
Merhabalar!
Bir gün içinde ve elimden bırakamadan çok sevdiğim bir yazarın kitabını bitirdim biraz önce. Orwell’la 1984 ile tanıştım ve hiç pişman olmadım. Benim için vazgeçilmez bilimkurgulardan biri oldu. Daha sonra Hayvan Çiftliği’ni okudum ve bayıldım ona da.
Aradan baya zaman geçti ve Orwell damarım tuttu, iyi ki tutmuş, bu kitapta benim için unutulmazlar arasında yerini aldı çoktan. 1984 ve Hayvan Çiftliği’nin izlerini görebileceğimiz ve Orwell’ın ironik mizah anlayışını bolca sergilediği çarpıcı bir eser bu kitap.
George Bowling, 45 yaşında evli ve iki çocuklu, göbeğinin çapı giderek genişleyen, ev geçindirme telaşası içinde kavrulan, bunalmış bir sigortacı.
Yeni aldığı takma dişleriyle sokaklarda gezinirken çocukluğundan itibaren iki büyük savaş içinde geçen ömrünü anlatıyor bize. Henüz ikinci savaş ayak basmamış dünyaya, ama eli kulağında. İlk savaştan gazi olarak kurtulan Bowling’in ikinci bir savaşı daha görmeye niyeti yok ve bunu çok korkunç buluyor. Hitler’den, Stalin’den ürküyor. Savaşa alıştırılan masum çocukları vatan sevgisi olarak görmüyor, saçmalık deyip geçiştiriyor içinde. Karısı ve çocuklarından bunalmış bu sıkkın sigortacı, bize geçmişi anlatırken eski köyünü özlüyor ve oralara gidiyor. Peki gördükleri karşısında ki tepkisi ne olacak? Her şey eskisi gibi kalmış mıdır sizce?
Güldüren ardından da düşündüren, yoğun bir dile rağmen sürükleyiciliğini hiç kaybetmeyen ve kaçırılmaması gereken bir Orwell yapıtı.
Mutlaka okuyun ve okutun.
Hoşçakalın, sevgiyle ve kitaplarla kalın.
256 syf.
10/10 puan verdi
George Bowling adlı karakterimizin bugününden başlayıp geçmişe yaptığı ve bize akıcı bir dille anlattığı hikayeye eşlik ediyoruz. Masal tadında bir anlatımı var George Orwell'ın. Döneme ve savaşın insanların hayatı üzerindeki etkisine şahitlik ediyoruz. Yaşadığı küçük kasabadan kendini bir anda savaşın içinde bulan George Bowling yıllar sonra anılarıyla tekrar karşılaşmak adına ve içindeki özlemle kasabaya geri döner fakat hiçbir şey bıraktığı gibi değildir. Bu harika anlatıma, George Bowling'in hikayesine ve kasabasına yolculuğuna eşlik etmelisiniz.
Orta yaşta okumanın çok daha keyif vereceği bir kitap. Belli bir yaşa geldikten sonra insan geçmişe, çocukluğuna ilk gençliğine yoğun bir Özlem duyuyor oysa o döneme dönse, o ortamı yeniden görse bile ne kendisi kendisi ne çevresi aynı çevre. Romanın kahramanı 1. Dünya savaşından önce küçük kasabada sakin ve huzurlu bir hayat sürerken, savaşın gelmesiyle geleceği tamamen değişmiş; esnaf olmayı beklerken büyük bir şehirde sigortacı olarak yaşayan orta yaşlı, takma dişli, kilolu biridir. İkinci dünya savaşının gergin ortamında çocukluğuna ve ilk gençliğine dönmenin hayalini kurar ve geride bıraktığı her şeyin eskisi gibi onu beklediğini sanarak memleketine döner ancak hiç bir şey aynı kalmamıştır ve Artık maalesef savaş kapıdadır. Uzun süredir bir kitaptan bu kadar etkilenmemiştim tavsiye olunur
Kitap o kadar hoşuma gitti ki, nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Okurunu daha ilk satırdan hikayesinin içine çeken kahramanımız Bay Bowling'in anılarında yolculuğa çıkıyoruz. Savaşın insanlar/yaşamlar üzerindeki etkileri mevzu edilmişse de, bence ağırlıkla "sıradan bir insanın sıradan yaşamı" üzerinde durulmuş. Ama yazar bunu öyle güzel yapmış ki, 'Orwell bu işi biliyor ya' dedirtiyor. Anlattığı güzel, anlatım şekli daha güzel. İyi ki okumuşum. =)
Göbeğinin çapı genişleyen ve evinin taksitini ödemekle uğraşan George kırk beş yaşında, evli ve çocuklu. Takma dişleriyle kasvetli hayatından kurtulmak isteyen sigorta pazarlamacısı. Patlak verecek olan savaşın gelişi olumsuz yönden etkileyecektir.