İnsanlık her daim Barlach’ın heykel çalışmaları ya da Kafka’nın romanlarında tasvir edildiği gibidir, mevcut durumun ağır yükü altında artık başını bile yukarı kaldıramayan, boyun eğmiş insanlar birbirine zincirlenmiş halde ileriye doğru sürüklenmeye devam eder...
"Yaşamın yeniden üretimini pozitif olarak koruma altına alan ama mevcut
biçimlerinde, tahripkâr şiddet ilkesi sayesinde, tahripkârlığının hiç törpülenmemiş haliyle öne çıktığı hukuk (Legalitât) ortamı kötünün, nesnelliği sebebiyle haklı sayıldığı ve bir iyilik zevahirine büründüğü ortamdır."
"Bütün hukuk çatışan iradelere dayanır; sınıflar ve sınıf konumlarını temsil eden ya da sömüren insanlar olduğu sürece de kazanan her zaman daha iyi konumlanmış, daha iyi silahlanmış irade olacaktır. Bu apaçık, kuşkucu Sofistlerin çoktan farkına varmış oldukları bir durumdur; Nietzsche de yasanın anlık bir iktidar ilişkisini ebedileştiren bir irade meselesi olduğunu söyleyerek ifade etmiştir aynı şeyi."
Negatif Diyalektik'in daha ilk sayfalarında gözümden kaçan bir hususu fark etmenin verdiği haz, Panda'nın çilekli dondurmasını yeme hazzına benziyor. Diyalektik ve çilekli dondurma arasında bir paralellik var.