Binnur Nigiz'in mükemmelliği ve ince kalemi der, susarım. Hem betimlemeler güzel hem olag örgüleri... Seri olarak tavsiyeyi hakediyorlar.
__
İs, oynadığı piyesteki kendini bir türlü göstermeyen Mantus karakterinin kim olduğunu merak etmektedir. Mantus’un yakında oyuna katılacağını öğrenen İs, Mantus’u beklerken yaşayacaklarından bihaberdir. Sırların yavaş yavaş açığa çıkmaya başlaması ve yeni insanların hayatına ayak basmasıyla birlikte İs artık çok farklı bir insana dönüştüğünü fark eder. Korhan’ın ondan sakladığı büyük bir şey vardır, fakat bu nedir? Şüphenin, güven denizine dökülmesiyle suyun rengini bulandırması üzerine, İs kendini bir çıkmazda bulacaktır. Aşk ise tüm bu bulanıklığa rağmen onun için hâlâ en berrak olandır.
NehirBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20221,207 okunma
+ O zaman neden hala burada, seni durdurmam için tam karşımda duruyorsun?
- Çünkü senden hiç gitmedim, nasıl gidilir bilmiyorum.
Özellikle son 40-50 sayfa beni o kadar sarstı ki bir yandan aşırı merak ettiğim için okumayı bırakamıyorum bir yandan artık ağlamaktan harfleri seçemiyorum bitirdiğimde bir nefeslendim ne yalan söyleyeyim. Ama sadece ağladım mı hayır aşırı güldüğüm yerler de oldu özellikle kamp sahnesinde yaşananlar inanılmaz eğlendirdi beni bu sahnelerin kitabın genel ağır havasını bir nebze de olsa dağıttığını ve okuyucu olarak bizlerin kitaptan sıkılmasını engellediğini düşünüyorum. Gelelim baş erkek karakterimiz Korhan'a kitap boyunca zaten Korhan'ın bir şeyler gizlediği çeşitli yollarla ve sahnelerle belli ediliyor fakat bu kadarını tahmin etmiyordum. Daha doğrusu bunun bu kadar duygusal ve çarpıcı şekilde yansıtılabileceğini düşünmemiştim. Yazarın kalemi ,zaten malumunuz olabilir, biraz betimlemelerle ve edebi anlatımlarla zengin bir yapıya sahip bu durum kitabı okurken ara sıra beni sıksa da bunlar olmasa da kitabın boş kalabileceğini de düşündürtmedi değil. Sonuç olarak dili güzel, konusu güzel, sizi içine çeken bir kitap. Okurken inanılmaz zevk aldım o yüzden hemen serinin üçüncü kitabıyla devam edeceğim.
Dudaklarında eksik bir tebessüm olmasına rağmen yüreği paramparçaydı; biliyordum, biliyordum çünkü tüm eksik gülümsemelerin sebebi parçalanmış yürekler olurdu.