Ezel-ebet idrakine sahip olmayan, yaptıklarından ötürü hesaba çekilme endişesi taşımayan ve öte âleme dair müeyyideden çekinip, yıkıcı eylemlerini dizginlemeyen insan, en yırtıcı hayvandan daha tehlikelidir! Gerek fertler, gerek toplum ve ülkeler olarak, sahte-sanal görüntülere kanmayıp, sahih huzuru, 'emin beldeyi' aramak ve bulmak zorundayız. İnsana yakışan, zalim Nemrut Ateşine odun taşımak değil, gücü nispetinde yangının sönmesi için elinden geleni yapmak ve safını belli etmektir. Ateşin 'serinlik ve selâmet' olması ise, ol Sultan'ın kudret dairesindedir.
İnancım odur ki, insanlığın en mühim ruh ihtilâli, en büyük terakkisi; 'ebedî cennetleri' kendine yasaklayan küresel Nemrutlara karşı, bütün gücüyle direnmesi olacak!... Sonsuzluğa yürüyen 'ulu kervana' katılmak; kaostan sükûnete hiçlikten efendiliğe, eşyadan erdeme, cinnetten cennete; ateşten gül esenliğine dönüş... İşte, gerçekleştirilmesi gereken en kutlu değişim bu.
Unutulmamalı ki, ateş ne kadar şiddetli olursa olsun, içinde mutlaka 'esenlik ümidi' taşır.