Sözler ve Alıntılar
Şükretmek ve sabretmekle dolu olan hayatın gerçekten hayat olduğu düşüncesindeyim.
Zihni yapımızı Kuranı Kerim’den başka bir kaynak belirlemesin derken ibadetlerimizin sosyal durumumuzu tesbit etmesi gerektiğini de ifade etmiş oluyoruz. Sosyal, siyasi, felsefi durumumuz kulluğumuza sınırlar çiziyorsa o zaman çürük tahta üzerindeyiz.
İki yüzlülük, döneklik ve yalan Batı medeniyetine ayak uydurmak isteyen herkes için zorunlu unsurlardır.
Yakın bir geçmişte Türkiye’deki sosyalistler “Kula kulluk yetsin artık” şiarını kullanıyorlardı. Bu ibareyi hiçbir zaman tam anlamıyla şerh etmediler elbette. Çünkü kula kulluğun reddedilmesi kaçınılmaz olarak kulluğun kime karşı gösterilmesi gerektiği düşüncesini de çağıracaktı. Dolayısıyla kula kulluğu reddetmek imkân ve imtiyazının yalnızca Müslümanların elinde olduğu ortaya çıkabilirdi. Nitekim şahısların putlaştırılmasında en ileri noktalara varan sosyalistler kula kulluk yetsin artık sloganını da terk etmek durumunda kaldılar.
bu dünya işleyen zihin için, sevmeye açık bir yürek için kirletilmiştir.