Nereye Gitti İstanbul? sözleri ve alıntılarını, Nereye Gitti İstanbul? kitap alıntılarını, Nereye Gitti İstanbul? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
20. yüzyılın ilk yarısında, “restaurant” bilinmezdi.
Az bir şey kibar olanların adı “lokanta” idi. Ayrıca her keseye elverişli olan “aşçı dükkânları”nın yüzlercesi - binlercesi, şehrin her yanındaydı.
Zihin tembelleri ruhsal ölüme çağrı çıkarırlar.
Ruhsal ölümler, bedensel ölümlerden çoook daha önce gerçekleşir.
İşte bu nedenle denir ki: “Kim bilir kim diyebilir ki, ölüm nerede başlar, hayat nerede biter?”
Ayasofya, tarihin en önemli ve parlak birkaç mimarlık yapıtından birisidir. Binanın adı yüzyıllardır “Ayasofya Camii”... Caminin adından hâlâ, bir Hıristiyan Azizesi adı sökülüp atılmamış. Bu davranış, uyuklayarak atlanan bir incelik.
Haçlı şövalyesi Kont de Villehardouin İstanbul'a yaklaşırken, gördüğü manzarayı şöyle anlatıyor:
"Manzara o denli güzeldi ki, ömür boyu unutulamazdı. İstanbul'u görünce, içimizde yüreği ürpermeyecek kadar cesur insan yoktu."
Evliya Çelebi ömür adam...
Bu denli görkemli ciddi bilgiyi, gerçeklerin uzağında öylesine sevimli yakıştırmalara buluyor ki yazılar “vazgeçilmez” oluyor.
Ahmet Hamdi Tanpınar: “Ben Evliya Çelebi'yi tenkit etmek için değil, ona inanmak için okurum ve bu yüzden de daima kârlı çıkarım” diyordu.
Coğrafyacı Alexander von Humboldt'a (1769-1859) Güney Amerika dahil dünyayı gezmiş bir kısım gezi sonuçlarını, çok ince bir edebiyat diliyle yazmış olduğu 30 ciltlik görkemli bir dizide toplamıştır. Humboldt'a göre dünyada üç güzel şehir vardır:
Rio de Janeiro, Napoli ve İstanbul.