Pablo Neruda'nın okuma yazma oranının düşük olduğu bir kasabaya sürgüne gönderilmesi ve sadece onun mektuplarını getiren bir postacı ile kurduğu dostluğu okuyoruz. Neruda sayesinde şiirle tanışan, hayata bakış açısı değişen postacı kendi şiirlerini yazmaya başlar. Hayata karşı bakışımızı değiştirecek, yapmak istediğimiz asıl şeyi bize gösterecek Neruda gibi bir dost hepimize lazım. Aslında bir yazarın okuma yazma oranı düşük olan bir kasabaya sürgüne gönderilmesi de farklı bir ceza biçimi sanki. Yine de sürgün bir hayatı okumak sandığımdan da güzeldi. İnce ve yormayan bir anlatımı var. Keyifli bir kitap.
"Șairlerin en yalnızıydım ve benim şiirlerim yöreseldi, acılıydı, yağmurluydu. Ama her zaman insana güven duydum. Umudumu hiç yitirmedim. İşte bu yüzden buraya kadar geldim, şiirimle ve bayrağımla."