Nesneler Sistemi

Jean Baudrillard

Nesneler Sistemi Sözleri ve Alıntıları

Nesneler Sistemi sözleri ve alıntılarını, Nesneler Sistemi kitap alıntılarını, Nesneler Sistemi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fromm "sevme sanatı" derken insanın yaşadığı...
"Günümüzde tüm arzular, projeler, istekler, tutkular ve ilişkiler satılabilmek ve tüketilebilmek için soyutlanmak (ya da somutlaşmak), yani göstergeler ve nesnelere benzemek durumundadırlar."
''Hemen herkesin bir duvar saati ya da sarkaçlı saatin çıkardığı tik-tak seslerinin bir evin mahremiyetine kutsallık kattığını hissetmesinin nedeni, bu mekânı bizim iç dünyamıza benzetmesidir. Saat sanki bizim kalp atışlarımızın sürekliliğini sağlayan mekanik bir kalptir.''
Reklam
''Otomatikleşmenin insanın sorumsuz bir izleyici konumuna sokan, hareketlerini sınırlandıran, işlevsel bir yineleme biçimine benzediği söylenebilir. Bu, tep­kisiz ve hayalci bir insanlığın hizmetine sunulmuş, biçimsel açıdan kusursuz bir teknolojiye boyun eğen bir dünyanın görmek istediği düştür.''
Duvar saati ve zaman
... hemen herkesin bir duvar saati ya da sarkaçlı saatin çıkardığı tik-tak seslerinin bir evin mahremiyetine kutsallık kattığını hissetmesinin nedeni, bu mekânı bizim iç dünyamıza benzetmesidir. Saat sanki bizim kalp atışlarımızın sürekliliğini sağlayan mekanik bir kalptir.
İşlevsellik artık gerçek bir çalışma sürecinin dayatılması olarak değil, belli bir biçimin diğerine uyumu (anahtarın ele oturması) ve bu uyum aracılığıyla gerçek çalışma süreçlerinin göz ardı edilip unutulması anlamına gelmektedir.
Sayfa 67
Reklam
Lucidity
Bu toplumda artık sırlara, gizemlere yer yoktur; her şey belli bir düzene boyun eğmeli, yani açık ve seçik olmalıdır.
Sayfa 38
Simondon, "İlkel büyünün insanlar üzerindeki etkileme gücüne benzememekle birlikte, gelişmeye sorgusuz sualsiz bir şekilde inanılmaktadır” demektedir. Bu, teknolojiye boyun eğmiş bir toplumun geneli için geçerli olup, gündelik yaşamda bu kadar açık seçik bir şekilde görülmese bile insanın çevresindeki tüm ıvır zıvırların belli bir tekno-mitolojik gücü temsil ettiğini gösteren bir düşüncedir. Gündelik yaşamdaki nesnelerden yararlanma biçimi neredeyse otoriter bir dünya örgütlenmesine benzemektedir. Kullanıcının yalnızca bir-iki küçük düğmeye basmasıyla çalışan teknik nesnenin anlatmaya çalıştığı bir şey varsa o da herhangi bir çabanın harcanmadığı, enerjinin tamamıyla soyutlandığı ve yer değiştirebildiği, gösterge-jestin her şeyi egemenliği altına almış olduğu bir dünyadır.
Sayfa 73
"İnsanın başına gelebilecek en kötü şey, hiç durmadan kendisini harekete geçirecek sevmeyi; satın almayı sağlayacak nedenler üretmektir."
Bir çeşit sinestezi
Geleneksel anlamda renk denilen şeye belli psikolojik ve ahlaki anlamlar yüklenmektedir, örneğin, insan şu ya da bu rengi sevmektedir. Bazen bir olay, bir tören ya da toplumsal konum münasebetiyle belli bir renk insanlara dayatılmaktadır. Başka zamanlarda ahşap, deri, bez ya da kağıt malzemenin rengi belirleyici olabilmektedir. Biçimin renk üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğu yadsınamaz, çünkü bağımsız bir değere sahip olmayan rengin diğer renkleri çağrıştırmak gibi bir işlevi yoktur. Gelenek renge psikolojik bir anlam yüklemekte ve onu çizgiler arasına hapsetmektedir.
Sayfa 39
Reklam
Güne güzel başlayalım.
Bireyi topluma karşı ayaklanmaya itecek kadar özgür bir davranış biçimi tehlikelidir. Oysa bir şeylere sahip olma özgürlüğünün bir zararı yoktur, çünkü bu özgürlük hissi farkında olmadan oyunun bir parçasına dönüşmektedir.
Sayfa 227 - KindleKitabı okudu
Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, artık pencere diye bir şey yoktur ve ışık artık bütün nesnelerin varlık nedeni haline gelmiş gibidir. Nesneler de aynı şekilde sahip olduğu töz ve biçimi yitirdiği gibi, insanın kişiliğinin bir parçası olmayı da bırakmıştır. Çünkü mekân, günümüzde insan ve nesneleri istediği şekilde bir araya getirebilmekte; aralarındaki tüm ilişki ve “değerlerin” işlevlerini belirlemektedir.
fécalite (dışkısallık) hk.
Bu terim Artaud’ya ait olup, psikanaliz bu terimi bir yandan çocukluğun anal döneminde konuşmadan zevk almayla özdeşleştirirken; diğer yandan babalık düzenine boyun eğmeye denk düşen ve bir tür kişinin bu düzene boyun eğmiş olan çevresinin/toplumun dilini ya da toplumun onun aracılığıyla kendi dilini konuş ması gibi bir anlama sahip olduğunu söylemeye çalışmaktadır.
Sayfa 38
home influencer
(...) yeni bir model olarak sunulan “dekoratör vatandaş” tipinin yalnızca mal sahibi ya da evde yaşayan bir kişi olmayıp, aynı zamanda içinde yaşadığı ortam konusunda bizi bizzat bilgilendiren bir araca benzediği söylenebilir. Mekânı bir bilgi dağıtım merkezi gibi gördüğünden, bu mekânı egemenliği altına aldığında her türlü karşılıklı ilişki kurma olasılığını ve nesnelerin oynayabilecekleri her türlü rolü de denetleyebileceğini düşünmektedir. (Eşyaları belli bir şekilde yerleştirerek mesajlar üretip gönderen ve almak isteyen bir insan bizzat “işlevsel” bir konuma sahip olmak, mekânla benzeşmek durumundadır.)
Sayfa 34
İnsana dünyanın dışında ya da ötesinde bir yerde olabilme gibi bir duygu yaşatan otomobil sevdasının hareketli bir kişilik yapısına sahip olmakla bir ilişkisi yoktur. İnsan oturduğu koltuktan hiç kalkmadan aracın dışında durmadan değişen manzaraya bakarak için için keyif almaktadır, Bu "hız sevdası" ailenin ev içinde sunduğu durağan tatmin olma duygularının karşıtına ve toplumsal gerçeklik içinde kendine bir yer açmaya benzemektedir.
Sayfa 85 - KindleKitabı okudu
259 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.