Neye İnanıyorum

Bertrand Russell

En Eski Neye İnanıyorum Sözleri ve Alıntıları

En Eski Neye İnanıyorum sözleri ve alıntılarını, en eski Neye İnanıyorum kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ahlak yasaları her zaman kusursuz değildir. Aztekler gün ışığının kararacağından korktukları için insan eti yemeyi acı bir görev sayarlardı. Bilimleri yanlıştı; kurban ettikleri insanlara birazcık sevgi duysalardı belki bilimsel hatalarının da farkına varabilirlerdi. Güneş ışınlarından hamile kalırlar korkusuyla kızlarını 10 - 17 yaş arasındayken karanlığa hapseden kabileler var. Peki modern ahlak yasalarımızın, ilkellerin bu uygulamalarıyla hiçbir benzerliği olmadığından emin misiniz? Yalnızca gerçekten zararlı şeyleri veya aklı başında hiçbir insanın savunamayacağı aşağılıkları yasakladığımızdan emin misiniz? Ben pek değilim. Şu an geçerli olan ahlak, yararcılık ve batıl inancın tuhaf bir karışımı özelliğinde ama batıl inanç kısmı doğal olarak daha güçlü, çünkü ahlak kurallarının kaynağı batıl inançtır.
Sayfa 41
Öyle sanıyorum ki ölümden korkmasaydık, ölümsüzlük fikri doğmazdı.
Sayfa 27 - bgstKitabı okudu
Reklam
Ben ölünce çürüyeceğime ve benliğimden geriye hiçbir şey kalmayacağına inanıyorum. Genç değilim, yaşamı da seviyorum. Ama yok olma düşüncesiyle korkudan titremeyi küçümserim. Sonuçta mutluluk tam da bittiği için doğru mutluluktur, düşünce ve sevgi de sonsuza dek sürmediği için değerlerinden bir şey kaybetmezler.
Sayfa 29 - bgstKitabı okudu
Ne bilgisiz sevgi ne de sevgisiz bilgi iyi bir yaşam üretebilir. Ortaçağ'da veba salgını çıkınca din adamları halka kiliselerde toplanıp kurtuluş için dua etmelerini salık veriyordu; bunun sonucunda da salgın dua eden kalabalıklar arasında olağanüstü bir hızla yayılıyordu. Bu bilgisiz sevginin bir örneğidir. I. Dünya Savaşı ise sevgisiz bilginin. İkisinin de sonucu kitlesel ölümler oldu.
Sayfa 32 - bgstKitabı okudu
Fiiliniz bir amaca duyduğunuz arzudan ve araçlara dair bilgiden kaynaklanır(...)insanlara istemedikleri şeyleri yaptırmanın bir yolunu tasarlamak mümkün değildir. Mümkün olan şudur: Bir ödül ve ceza sistemiyle onların arzularını değiştirmek. Toplumsal onay ve itiraz da bunun etkili bir biçimidir. Dolayısıyla yasa koyucu ahlakçı için sorun, otoritenin arzu ettiği şeyin azamisini elde etmek üzere bu ödül ve ceza sisteminin nasıl düzenleneceğidir.
Sayfa 37 - bgstKitabı okudu
Anne ve baba evli değilse, çocuk hiç hak etmediği bir yaftayla doğar. Anne ve babadan birinde zührevi hastalık varsa, çocuk büyük ihtimalle onu miras alır. Bakamayacakları kadar çok çocukları varsa, aile içinde yoksulluk, kalabalık, büyük ihtimalle ensest var olacaktır. Yine de ahlakçıların büyük çoğunluğu annebabanın gebeliği önleme suretiyle bu sefaletin nasıl önüne geçebileceğini bilmemesinin daha iyi olduğunda hemfikirdir. Ahlakçıların hoşuna gitsin diye milyonlarca insana işkence hayatı çektirilir. Hem de sırf üreme arzusu eşlik etmediği takdirde cinsel ilişkinin günah olduğu, ama doğacak çocuğun perişan olacağı kesin olsa bile üreme arzusu varsa günah olmadığı farz edildiği için.
Reklam
Dünyaya bir insan getirmenin çok ciddi bir iş olduğu, çocuğun ancak sağlıklı olması bekleniyorsa, iyi bir çevrede yaşayacak ve annebabadan ilgi görecekse dünyaya getirilebileceği öğretilmelidir.
Dışlayıcı bir milliyetçilik muzaffer ulusların bile yararına değildir.
274 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.