Friedman anlatır:
1. Kendi parasını kendisi içi harcayan, hem aldığının en ucuz olmasına hem de en kaliteli olmasına dikkat eder. En ucuza en kaliteli... Üretirken buna "verimlilik" diyoruz.
2. Kendi parasını başkası için harcayan, aldığının fiyatına kendi dikkat eder ama kalite fiyattan sonra gelir. Friedman, buna örnek olarak birine hediye almayı gösterir...
3. Başkasının parasını kendisi için harcayan mutlu kişi, fiyata pek dikkat etmez ama aldığı ürünün kalitesi önemlidir. "Para önemli değil" düsturu genellikle bu halden kaynaklanır.
4. Başkasının parasını başkası için harcayan ne fiyata ne de kaliteye dikkat etmek zorundadır. Friedman, "İşte!" der bu devlet bürokratının davranışıdır.
İskender Hoca'mın bütün kitaplarını ilgiyle okudum. Kendisinin eserlerinde şimdiye kadar hiçbir yazarda görmediğim farklı bir bakış açısı ve anlatış tarzı var. Yaptığı tespit ya da çıkarımların hepsi bilimsel bir temele dayanıyor. Anlattıklarının genelini belgelendirerek bizlere anlatmış ve bu da anlatılanların inandırıcılığı daha da artırmış.