''Her şey mükemmel olsaydı hiç daha derindeki kişiliklerimizi inceler miydik,onlara önem verip onlarla uğraşır mıydık,onları araştırır mıydık ve hayatlarımızda değişiklik yapmaya girişir miydik?''
Çocuken, duygu ve düşüncelerimizi ifade ettiğimiz için ve davranışlarımızdan ötürü ne kadar çok terslenir, sert bir dille eleştirilir ve anlamsız cezalara çarptırılırsak, gerçek özümüzden o kadar çok uzaklaşırız.
" Aslında, bu dünyada gerektiği gibi davranamayışım beni manevi bağlarımı güçlendirmek ve harap olduktan sonra bile kuvvet bularak kendimi toplamayı ve geliştirmeyi öğrenmek zorunda bıraktı."
Masum insanlara kötülük edenlerin hareketlerini görmezlikten geliyorsak, onlara bahane buluyorsak ve onları kafamızdan çıkarıp atıyorsak, biz de suç işliyoruz demektir.
Bazen yalnız olmadığımızı hissetmek için gözlerimizi etrafımızdakilerin karanlık yanlarına çeviririz ve başkasının gölgesini görmek o şekilde davranan sadece biz değiliz diye bilinçaltımızda bizi avutup, rahatlatır.
Egomuzun bünyesi içindeki karanlık dürtülerden kaçarak veya onlara uzak durarak sadece "iyi insan" olmaya çalışırsak, kendimizi asıl insanlığımızdan, insanlığımızın özünden kesip koparmış oluyoruz
Bizi kendimiz için yaratmış olduğumuz sınırlı gerçeklerin ötesine itmek için paramparça olmuş hayaller ve kırılmış bir kalbin dayanılmaz ıstırabı gerekir.
''Her şey mükemmel olsaydı hiç daha derindeki kişiliklerimizi inceler miydik,onlara önem verip onlarla uğraşır mıydık,onları araştırır mıydık ve hayatlarımızda değişiklik yapmaya girişir miydik?''