Niğbolu 1396

David Nicolle

Oldest Niğbolu 1396 Quotes

You can find Oldest Niğbolu 1396 quotes, oldest Niğbolu 1396 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Aslına bakılırsa, Balkanlar'a yerleşen ilk Türk topluluğu Osmanlılar değildi; ne var ki, bu öncü kitlelerin çok daha güçlü Osmanlı Devleti tarafından yutulması fazla vakit almadı.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bektaşilerin şaraba müsamahayla bakması ve kadınla erkeği gündelik hayat pratiklerinde ayırmaması, Hıristiyan komşularıyla ilişki kurmalarını kolaylaştırıyordu. Öyle ki, 14. yüzyıl sonunda Müslümanlar, ister Türkmen göçmenler ister çiçeği burnunda mühtediler olsun, Trakya'da çoğunluk haline gelmişlerdi.
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Sigismond'un zihninde Osmanlı arazisine yönelik topyekûn bir istila seferinden ziyade önleyici bir savunma işbirliği yatıyor gibiydi. Batılı hükümdarların ise çok daha muhteris hayalleri vardı. Fransa kralı Charles, Mayıs ayında İngiliz hükümdarı II. Richard'a yolladığı mektubunda şöyle diyordu: "Demek ki adil kardeşim... belki ceddimizin günahları affedilir diye din kardeşlerimize yardım edip Kutsal Topraklar'ı özgürlüğüne kavuşturmak için elbirliğiyle bir Haçlı seferi düzenleyeceğimiz kutlu an gelip çattı."
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
17 Kasım 1417'de vefat eden Evrenos'un Vardar Yenicesi'nde yer alan türbesini süsleyen Arapça kitabe aşağı yukarı şöyle der: "Darü'l-fenadan darü'l-bekaya geçti, mağfiret, saadet ve şehadete mazhar, gazilerin ve mücahitlerin meliki, kâfirlerin ve müşriklerin katili... İsa oğlu Hacı Evrenos, kabri nurlansın, toprağı temiz olsun, Allah'ın rahmeti ve rızasına erişsin."
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Harp taktiği bakımından, Haçlıların baştan ayağa zırhlara bürünmüş atlı silahşorlara bel bağladıkları her hallerinden belliydi. Zaten Haçlı savaşçısının harpten anladığı, Osmanlı muharebe anlayışı karşısında felakete mahkûm doludizgin bir taarruz sevdasına dayanıyordu. Böyle bir orduda menzilli silah kullanan insan bulabilmek tabiatıyla zordu.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Niğbolu'dan yarım asır sonra yazan Bertrandon de la Broquiere, Macarlar hakkında şöyle diyordu: "[Bunlar] kısa ve sağlam kargılar kullanırlar... Gece gündüz çiftler halinde dolanır; teke tek mızrak dövüşleri yaparlar... Avusturya'yı Bohemya'dan ayıran sınır hattında hafif arbaletçiler vardır. Macaristan'da, Türklerinkine benzer yayları ellerinden düşürmeyen okçular dolanır; ama bu aletler ne Türk yayları kadar iyidir ne de o denli sağlamdır. Zaten Macarlar nişancılıkta da Türklerle boy ölçüşemezler. Macarlar üç parmakla atış yaparken Türkler sadece baş ve yüzük parmaklarını kullanırlar."
Sayfa 28 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.