Niğbolu 1396

David Nicolle

Niğbolu 1396 Gönderileri

Niğbolu 1396 kitaplarını, Niğbolu 1396 sözleri ve alıntılarını, Niğbolu 1396 yazarlarını, Niğbolu 1396 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Niğbolu 1396
Niğbolu savaşında Türkleri ilk defa tanıyan ve Yıldırım Bayezid'in kumandanlığına ve kahramanlığına hayran kalan Korkusuz Jean, esaretten kurtulursa bir daha Türklere kılıç çekmeyeceğine dair yemin etmiştir. Fidye karşılığında serbest kaldıktan sonra Yıldırım Bayezid kendisini çağırarak “Ettiğin yemini sana iade ediyorum. Aksine eğer şerefini koruyan bir adam isen silahını al ve Hristiyanlığın bütün kuvvetlerini aleyhime topla. Böylece bana kazanmak için yeni fırsatlar tanımış olursun. Zira ben ancak Allah'ın dinini yaymak ve Onun rızasına kavuşmak için dünyaya Cihad yapmaya gelmişim demiştir."
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası
Niğbolu'nun kötü şöhreti, biraz da Batı Hıristiyanlığının el birliğiyle donattığı en iyi Haçlı ordusunun daha ilk sillede darmadağın olmasından geliyordu. Bu sefer, güya bunu takip edecek daha iddialı seferlere, belki de Fransız kralı Charles ve İngiliz kralı Richard'ın öncülük edeceği girişimlere önayak olacaktı. Bu hayaller hiçbir zaman gerçekleşmedi ve Niğbolu seferi "feodal şövalyeliğin son büyük milletlerarası teşebbüsü" olarak kaldı. Haçlı mefkûresi, bundan böyle 15. yüzyılın "imkansız rüyası"ydı.
Sayfa 87 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Şair, Yûsuf-ı Meddâh'ın Niğbolu Muharebesi Tasviri
Şair Yûsuf-ı Meddâh, Osmanlıların bakışıyla muharebenin çarpıcı bir tasvirini yapar: "Ah vah nidaları arasında, yâ Âdil-i Rahim haykırışları ve borazan sedaları göğe yükseliyor. Başlarının üstünde kılıç şıkırtıları, dört bir yandan rasgele darbeler iniyor. Ellerinde topuzlarla halis savaşçılar cenk ederken yırtıcı sesler çıkarıyorlar. Havadan yağmur misali oklar yağıyor ve savaşçılar oklardan kaçacak yer arıyor. Sadaklarını yere atan korkaklar ortalıktan sıvışmaya çalışıyor.
Sayfa 72 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Niğbolu'dan birkaç sene önce kalemine sarılan Ahmedî'nin İskendernâme'de yazdıkları Osmanlıların savaşa bakışlarını açık ediyordu: Ardından nam u şöhret bırakanlar hiç ölmediler Ama hiçbir nişan bırakmadan gidenler hiç yaşamadılar Dünyaya gelme sebebi elbette budur ki, İnsanlar sizi takdirler yâd etsin Ölmeyeyim mi? Sen söyle ey asil doğumlu! Gayret et o zaman, ardından kutlu bir isim bırakmak için!
Sayfa 34 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
s.31-32
Niğbolu muharebesi, karşı taarruza geçmek amacıyla üs olarak kullanılacak sahra tahkimatlarıyla berkitilmiş sağlam bir mevziin ele geçirilmesini telkin eden İslam askerî taktiklerinin kusursuz bir örneği olarak ele alınabilir. Dahası, Osmanlı askerî eylemlerine şahit olan Batılı gözlemciler, Osmanlı yönetiminin hasım kuvvetlerin sayısı, hareketi ve niyetlerine dair edindiği istihbaratın sağlamlığı, savaş meydanındaki emir komuta kabiliyeti ve Osmanlı savaşçısının sergilediği disiplin ve ağırbaşlılık karşısında yılgınlığa düşmüşlerdi.
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Batılı gözlemciler, Osmanlı askerî yapısında hüküm süren disiplinden şaşkına dönüyorlardı. Bertrandon de la Broquiere'nin bir kuşak sonra yazdığı gibi: "İnsanların ölüm cezasıyla terbiye edildiği bu düzende, haddini aşma cesaretini gösterebilen bir tek kişi bile yoktu." "Sanırım," diyordu Broquiere, "bu, [Osmanlıların] neden bu denli muzaffer olduklarını ve harp yoluyla bu kadar iş başardıklarını izah eden sebeplerden biridir."
Sayfa 30 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.