Sanıyorum Akkan Suver'in toplama kitabından sonra Atsız hakkında kaleme alınmış ve biyografi olarak piyasaya sürülen ikinci eser bu olmalı ancak beklentimi karşıladığını söyleyemem. Niçin? Bakınız biyografik bir eser yazıyorsunuz ve kişinin tüm eserlerini hacmi küçük bir eser istediler diye incelemiyorsunuz bu pek tabii olabilir ama hacmi küçük diye bir biyografik esere yazarın kitaplarından 15-20 sayfa seçme diye koca koca alıntılar koyuyorsanız bu bir tezat olur. Sonra eğer bir dizgi hatası değilse Atsız'ın "Anlamayız hayatı felsefeyle ilimle" olan mısraını da "Anlamalıyız hayatı felsefeyle ilimle" olarak veriyorsanız hayatını yazdığınız yazarı çok basit bir şekilde tanımıyorsunuz demektir. Yer yer güzel çıkarımlar bulunsa dahi Türkçe estetiğine vâkıf olamamış zorlama bir dil kullanıldığına şahit oldum. Biyografi ülkemizde ihmâl edilmiş ve gerekli ilgiyi görememiş bir sahadır. Zoraki polisiye kadar, ucuz aşk romanı kadar biyografi ilgi görmüyor ve belki de bu yüzden Kültür Bakanlığının ön ayak olduğu biyografik eserlerde bile fâhiş hatalara rastlanabiliyor.
Ne denir? Atsız'ın tabiriyle söyleyeyim: Baht Utansın!
