Şunu muhakkak bilmeli ki Allâhü Teâlâ pek yüksek ve pek büyüktür. Allah'tan korkunuz da size vermiş olduğu kuvveti kadınlara karşı suistimal etmeyiniz. Allah'ın size karşı kudreti sizin kadınlara karşı kuvvetinizden çok yüksektir.
Boşanan kadının, iddeti içerisinde her türlü nafakasını temin etmek, erkeğe vacip olduğu gibi, iddeti tamamlandıktan sonra da (eğer önceden vermemişse müeccel) mehrini, varsa sâir haklarını vermelidir.
Birbiri ile evlenmesi câiz olan erkek ile kadının -nikahsız iseler- halvette bulunmaları haramdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) : " Sizi, yabancı kadınlarla bir yerde halvette bulunmaktan korkutur ve men ederim. Bir erkek kendine nikahı caiz olan bir kadın ile halvette bulunmasın. Eğer bulunurlarsa üçüncüsü şeytan olur. "
Evlilikten maksat; mal kazanmak değildir. Başlık parası, evliliği ticarete dökücü ve kadını küçültücü bir şeydir. Böyle bir para haramdır.
Bir kadını evlendirme karşılığı velîsi kendi adına hiç bir mal talep hakkına sahip değildir. Mal veya para talebi ise rüşvettir, haramdır.
Mehir, nikah sebebi ile erkeğin kadına ödemesi vâcip olan maldır. Nikahın şartından değildir. Hiç mehir zikredilmeden nikah yapılsa nikah sahihdir.
Fakat mehr-i misil vâcip olur.