En Eski Nüktedan Gönderileri
En Eski Nüktedan kitaplarını, en eski Nüktedan sözleri ve alıntılarını, en eski Nüktedan yazarlarını, en eski Nüktedan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Sonra L yerine K koyacağız;böylece Antalya,Antakya olacak da ondan!”
AĞAÇ DİNİ
Hayatının önemli bir bölümü dağlarda, çöllerde geçen Atatürk; ağaca büyük özlem duyar, bulunduğu her yerde gözleri yeşillik, ağaç arardı.
Bir gün Diyarbakır'da çorak bir alanda at gezintisi yaparken birden durup yanındaki İsmet Paşa'ya,
"İsmet, çabuk bana yeni bir din bu," dedi, "ibadeti ağaç dikmek olan bir din."
Sayfa 47 - Can YayınlarıKitabı okudu
Tarih Zorlanmayı Sevmez
Ona yaranmak isteyen bazı millet vekilleri, bir ara, Ankara ya da İstanbul'dan birinin adının Atatürk olarak değiştirilmesi görüşünü ortaya atar...
Hatta bu görüş, bir tasarı metni haline bile getirilir; ama Atatürk'ün tepkisi kestirilemediğinden bir türlü kendisine sunulamaz.
Sonunda, O'nun Yalova'da dinlendiği bir gün, bu metin İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ'ın görüşü olarak kendisine sunulur.
Metni dikkatle okuyan Atatürk şu cevabı verir:
"Bir ismin kalması ve söylemesi için şehirlerin adlarına sığınmak şart değildir. Tarih zorlanmayı sevmeyen nazlı peridir. Fikirleri ve vicdanları tercih eder!"
Sayfa 58 - Can YayınlarıKitabı okudu
Herkesin Kafası Kadar
Atatürk bir gün sofrada,
"Bana allah'ın büyüklüğünü anlatır mısınız," dedi.
Sofra da bulunanlar, birer birer Allah'ın büyüklüğünü açıklamaya çalıştılar.
Onları sessizce dinleyen Atatürk, bütün konuşmacılar sözlerini bitirince, "Demek ki," dedi, "Allah herkesin kafası kadar büyük!"
Sayfa 149 - Can YayınlarıKitabı okudu
Onlar Misafir
İstanbul’un işgal altında olduğu günler...
İngiliz İşgal Komutanı Harrington, bir gün Pera Palas’ın salonunda kahvesini içerken ilerideki masaların birinde oturan bir subay dikkatini çekti.
Mustafa Kemal olduğunu öğrenince:
“Kendisiyle bir kahve içmek isterim,” diyip masasına davet etti.
Atatürk davete teşekkür ettikten sonra:
“Kahve içmek istiyorlarsa kendileri lütfen masama buyursunlar,” dedi, “ ne de olsa misafirdirler. Bizde adettir, kahveyi ev sahipleri ısmarlar, misafirler değil!”
Sayfa 21