Nüktedan olmak; kırmadan, dökmeden, gülerek, güldürerek anlatmaktır. Sözün başı nasılsa, sonu da öyle olmalı, tıpkı niyet gibi. O zaman ilk sayımızda ilk sözümüzü ve çizgimizi belirleyelim. Biz gönüller yapmaya geldik, gönüllere köprü olmaya, geçmişle geleceği buluşturmaya geldik. Çıktığımız bu yolda meselemiz bir
matbu basından daha fazlasıdır. Bizlere ışık olan geçmişimizdeki kalem erbablarının açtığı yolda, o ışığı daha
ileriye taşımaktır. Toplumda kaybolmuş bir değerdir Nüktedan kişi olmak. Bunu topluma kazandırmaya,
üretilen fikirleri hayata dahil etmeye, edebiyatımızın gönül insanlarını, gönül insanlarıyla buluşturmaya geldik.
Yeni sayılarımızda da toplumun gelişimine katkı sağlamak ve fikri yönde bir duruş sergilemek için nüktedan kişiliğimizle sizleri dergimizde ağırlamaya devam edeceğiz.
Nüktedana Hoş geldiniz...
İlk Sayımızda Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Sn. Mahmut Bıyıklı ile Edebiyat, Kültür Sanat üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirdik,
Ayşe Yolcu – 15 Temmuz Mahşeri
Bahadır Yenişehirlioğlu – Denge
Bekir Tuncer Salihoğlu – Yara
Büşra Ayar - Karaküre
Büşra Erdem – Sosyolojiye neden ihtiyaçımız var
Duygu Karakaş – Elleri lavanta kokan kadın
Elif Sönmezışık – Kötü mesajlı iyi filmlere dair
Emine Üstün – Koşulsuz kabul diye bir şey var
Fatma Gülşen Koçak – Yazıya adanan bir ömür Afet Ilgaz
Halime Erva Kılıç – Cambaz
Hilal Kaya – Yaprak döken ağaç
İbrahim Akgün – Ömer Halisdemir hatırına
İbrahim Özgün - Denge
Kevser Koçoğlu – Bu gemi gider kaptan
Merve Peksöz – kaçış
Salih Doğan – Kelimeleri serbest bırakın
Senem Bedir – Özdemir Asaf
Uğur Canbolat - Kıssahan
Yunus Çoşkun – Sahi bu ingilizler niye gitti?
Yusuf Samet Çakır - Yol ve Yolcu
