Quotes
8 Temmuz 1920/Meclis konuşmasından...
"Efendiler! Memleketimizin ellide biri değil, heyet-i umumiyesi(bütünü) tahrib edilse, ateşler içinde bırakılsa, biz bu toprakların üstünde bir tepeye çıkacağız ve oradan müdafaa edeceğiz."
Mustafa Kemal Atatürk
Nutuk’un yazılış süreci çok yorucu ve yıpratıcı bir süreçtir.
Atatürk, önce Ankara’da geceleri sabahlara kadar hiç uyumadan saatlerce çalışmış, bu yoğun çalışma temposu sırasında kalp krizi geçirmiş ve iyileştikten sonra 30 Haziran 1927 günü İstanbul’a giderek Dolmabahçe Sarayı’ndaki Eski Köşk'ün üst katındaki küçük çalışma odasında üç aydan fazla bir süre geceli gündüzlü çalışarak Nutuk'u 30 Eylül 1927’ye kadar tamamlamıştır.
Sayfa 20 - İnkılap yayınlarıKitabı okudu
Nutuk; biterken başlayan kitap!
Atatürk'ün Nutuk'u yazmasında etkili olan pek çok neden olmakla birlikte en önemli neden kendi ifadesiyle, "gençlerimizi uyandırmak"tır.
Sayfa 43Kitabı okudu
Orhun kitabelerindeki öğütleri duymazdan gelmeleri gibi!
"Özellikle 1950'lerden sonra yazılan Cumhuriyet Tarihi ders kitapları, neredeyse Nutuk'u hiç dikkate almadan yazılmıştır. Atatürk'ün Nutuk'ta ısrarla üzerinde durduğu bazı konuların Cumhuriyet Tarihi(İnkılap Tarihi) ders kitaplarına girmemiş olması düşündürücüdür."
Sayfa 14 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
"Asıl mesaj geleceğedir. Nutuk bittiği sayfada Gençliğe Hitabe ile yenide başlar."
Sayfa 45 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Atatürk, işini tesadüflere hiç bırakmamış ki...
Kurtuluş Savaşı yıllarında isyancıları, işbirlikçileri ve vatan hainlerini; devrimler sürecinde cumhuriyet düşmanı vatansız yobazları etkisiz hâle getirmek için kurulan mahkemelere 'İstiklâl Mahkemeleri' adı verilmesi tesadüf değildir.
Atatürk'ün Gençliğe Hitabe'den çıkardığı cümle
"Efendiler, son kuvvetini kendi mefkûresinden(ülkü, ideal) ve damarlarında bulan Türk evladının elinde istiklâl ve Cumhuriyetin ilânihaye(sonsuza kadar) mahfuz (korunmuş) ve masun (dokunulmaz) olacağına ve sancağının itibarı daima yüksek bulunacağına..."