Belgesel Kitaplar Serisi

"O" Gün

Can Dündar

"O" Gün Posts

You can find "O" Gün books, "O" Gün quotes and quotes, "O" Gün authors, "O" Gün reviews and reviews on 1000Kitap.
4 Aralık günü CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından örgütlenen faşistler, ellerinde demir çubuklar, baltalar ve kırmızı boyalar olduğu hâlde Tan Matbaası'na doğru yürüyüşe geçtiler. Güruhun içinde Süleyman Demirel, bir dönem bakanlık da yapan Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Birgit, yine eski CHP'li bakanlardan Ali İhsan Göğüs ve Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi İlhan Selçuk da bulunuyordu. 
3 Aralık 1945 günü, CHP'nin sesi olan Vatan Gazetesi'nde Hüseyin Cahit Yalçın imzasıyla, "Kalkın ey ehl-i vatan" başlıklı bir makale yayınlandı. Yalçın, "memleketini sevenleri komünistlere karşı mücadeleye" çağırıyordu. Yalçın'ın hedef gösterdiği komünistler, Tan Gazetesi'nin sahibi olan Sabiha ve Zekeriya Sertel çiftiydi. Yalçın'ın çağrısı üzerine hemen aynı gün İstanbul Üniversitesi'nde aynı çağrı yapıldı, sınıflarda "Kalkın ey ehl-i vatan" yazısı dağıtıldı. Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, İlhan Selçuk gibi isimler o dönem İstanbul'da üniversite okumaktaydı. Baskının kışkırtıcılarından olan Cumhuriyet Gazetesi, "vatandaş hassasiyeti"ni, TKP'nin çıkardığı Görüşler adlı dergiye karşı yürüttüğü karalama kampanyası ile örgütlüyordu. Cumhuriyet Gazetesi, saldırıdan bir gün önce, Görüşler Dergisi'nin komünistliğini ortaya koymak için akıllara zarar tahliller yapıyordu: "Görüşler kelimesinin 'G' harfi ters çevrildiğinde ve bir kısmı parmakla örtüldüğünde orağa benziyor. Bizim yoldaşlar nihayet maskelerini attılar. 'Yeni Dünya' ve 'Görüşler' kızıl propaganda organlarıdır."
Reklam
Tasavvuru bile tüyler ürperten ve gerçekleşmiş olsaydı faillerinin cezalandırılması şüpheli olan bu buyruğun sahipleri de cezasız kaldı. Esas cezalandırılanlar ise Serteller oldu. Serteller TAN matbaasının yıkılmasından 45 gün sonra tutuklanandılar ve yargılandılar. Mahkemede kendi savunmalarını yaptıkları bu davadan beraat ettiler. Serbest kaldıklarında yargı sürecini ve dava dosyasını bütün belgeleriyle Davamız ve Müdafaamız adlı kitapçıkta yayınladılar. O dönem derhal yasaklanan ve toplatılan kitapçık ancak 70 yıl sonra sahaflarda bulunan bir nüshasıyla yeniden yayınlandı.
Celadet Moralıgil
Öğrenciler kazmalarla makineleri, rotatifleri tahrip etmeye başladığında oradan birileri, 'Bunlar böyle tahrip olmaz' dedi. Ve fikir de verdiler, dediler ki, 'Hurufatı alır kazanların içine atarsınız, makineyi de çalıştırırsınız. O kazanların, silindirlerin arasına girecek olan metal parçaları kullanılamaz hale gelir'... İçimden bir ses dedi ki, 'Bunlar öğrenci değil. Bunlar bu işten anlayan, yani bu makinenin nasıl kolay tahrip edilebileceğini bilen insanlar'. (...) Yine gözümün algısı, o insanların kıyafetlerinin de pek öğrenci kıyafeti olmadığıdır. Günahlarına girmeyeyim ama belki de emniyet güçleriydi. Benim intibaım (izlenimim), onların öğrenci olmadığı ve bizleri yönlendirdiğidir.
Orhan Birgit
Birdenbire kapı açıldı derste. Sarışın, çekik gözlü, bizden büyük bir arkadaş veya abi girdi içeri. Rahmetli Kubalı şaşırdı giren kişinin kürsüye doğru yürümesine... Kürsüye çıkıp hocanın yanına gitti çocuk. Hüseyin Cahit Yalçın'ın Tanin gazetesini gösterdi. "Kalkın Ey Ehli Vatan" diye bir manşeti vardı. Memleketin elden gittiğini, cumhuriyetin tehlikede olduğunu vesaire çok heyecanlı bir şekilde söyledi. Kapalı bir toplumda, Anadolu'dan gelmiş, çoğunluğu üniversite öğrencileri, kendimizi birdenbire önce üniversite bahçesinde, sonra Beyazıt Meydanı'nda bulduk. Beyazıt Meydanında sayıları hızla 10-15 bini bulan kalabalık Cağaloğlu’na yürüdü. Yolları üzerinde önce solcu yayınlar satan ABC Kitabevine saldırdılar. Esas hedefleri ise TAN gazetesi ve matbaasıydı. O gün olaylar çıkacağını haber alan Serteller, dönemin İstanbul valisi Lütfi Kırdar’dan tedbir alınmasını istemişlerdi. Valinin her türlü tedbirin alındığına dair teminatına rağmen gazeteye gitmemişlerdi.
Tarihi bir tesadüfle, Johnson mektubundan saatler sonra Adalet Partisi Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala kalp krizinden öldü. İnönü’nün yerini alacak yeni liderin önü bu sayede açılmış oldu.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
6-7 Eylül olayları
Beş saat içinde sadece binlerce ev ve işyeri değil, onlarla beraber yüzlerce yıllık bir arada yaşama kültürü de yerle bir edilmişti.
Tan baskınının asıl kalıcı sonucu, toplumsal ve siyasal alanda oldu. Anti komünist bir histeri, bütün topluma yayıldı. Rus salatasına, Amerikan salatası denir oldu.
240 syf.
9/10 puan verdi
Kitap 9-10 tane ülkenin kırılım noktasının en objektif özeti şeklindedir diyebiliriz. Öncesi - olay sırası ve sonrasının canlı tanıkları ile birlikte Can Dündar'ın yorumları ile bir araya geldiğinde ortaya çok güzel bir kitap çıkıyor.
"O" Gün
"O" GünCan Dündar · Can Yayınları · 2016126 okunma
240 syf.
·
Not rated
·
Read in 2 hours
Yakın tarihe ışık tutan harika bir kitap. Özellikle 32. Gün belgesellerinin sıkı bir takipçisi olarak ben çok keyifle okudum. Bir yandan o dönemlere şahitlik etme heyecanı, bir taraftan yaşanan acı olaylar karşısında hissettiğim duygular... Çok güzeldi, akıcı bir kitap
"O" Gün
"O" GünCan Dündar · Can Yayınları · 2016126 okunma
44 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.