Yine de bir ışık olmalıydı bir yerlerde… karanlığın koyu gölgelerinin çocukluğumun üzerine düştüğü günler nasılsa bir gün gelir, yerini ışıklı güneşlerin ısıtıcılığına bırakırdı… böyle kör bir iyimserlikle doluydu düşlerim…
Ah öksüz bakışlarımdan düşen çocukluğum… sokakların dilindeki bir uzun hava hüznüne ne kadar aşina şimdi beni sarıp sarmalayan “düş kaçkını” büyümüşlüğüm… büyümek meşakatli işmiş , yarası kapanmıyor hiç.