Halide Edip Hanım, gözleri görünmez bir hayale dalmış, dudaklarında aynı acı tebessüm, kendi kendine konuşur gibi: - “…sehpaya çıkmadan, Bâbilli Kurretülayn gibi konuşurum: ‘…ayaklarımı yerden kaldırın ki, dünyayı daha iyi göreyim…’ “
Mustafa Kemal Paşa, müphem bir tebessümle, Yunus Nadi’ye doğru: - “…öyledir Nadi Bey, Ankara ilk nazarda bir çöl gibi görünür, zaten işin zevki de burada. Bu çölden bir hayat çıkarmak, bu inhilâlden bir teşekkül yaratmak lâzımdır.” Sigarasından bir nefes alıyor: - “ Hakikatte boş görünen o saha dolu, çöl sanılan o âlemde saklı ve kuvvetli bir hayat vardır ki, o millettir; eksik olan teşkilât.” Biraz susar, mütebessim, “…şimdi onun peşindeyiz…”
"...birdenbire beş adım sağında onu gördü
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: 'üç' dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı..."
NAZIM HİKMET
(Kuva-yı Milliye Destanı'ndan)
"Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin, bir vücûdun izâlesi ile haleldâr olabileceği zehâbında bulunanlar, çok sahif dimağlı bedbahtlardır. Evet, benim naçiz vücûdum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidâr kalacaktır. Türk milleti, emniyet ve saadetini zâmin prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir."
Sayfa 555 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Gençler! Cesaretimizi takviye ve idâme eden sizsiniz. Sizin almakta olduğunuz terbiye ve irfân ile insanlık meziyetinin, vatan muhabbetinin, fikir hürriyetinin kıymetli timsâli olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil! Cumhuriyeti biz tesis ettik; onu ilâ ve idâme edecek olan sizsiniz."
Sayfa 464 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu