— Niçin her şey böyle berbat oldu? Sana kim beddua etti İlya? Ne günah işledin? İyi yüreklisin; zekisin; duygulusun, soylusun. Ama gene de eriyip gidiyorsun. Seni için için yiyen nedir? Bu hastalığın bir adı yok mu?
Oblomov zor işitilir bir sesle:
— Var, dedi.
Olga yaş dolu gözleriyle sorar gibi baktı. Oblomov:
— Oblomovluk, diye mırıldandı.