Levant tarihinde ve özellikle Yahudilik ve İslâm'da görüldüğü gibi, din toplumla özdeşleştiğinde (veya düşünceyi oydaşma ile ifade ettiğimizde) ve bu toplum, bir ülkeye dayanan toplumsal-siyasal bir birliğe tekabül etmeyip bir kilisenin veya mezhebin şeriatında aşkın bir ilke olarak yaşadığında, geliştiği ama özdeşleşmediği yerel siyasal-dünyevi yapıdan kaçınılmaz olarak, önceden görülebileceği gibi yıkıcı etki yapar.