Dost dosta yâr olmalı, demişti, o gün, "Allah'ın dostluğu rahmetiyle, kulun dostluğu taatiyle görülür. Allah'ın rahmetinin gelmediği hiçbir an yoktur. Kul gelen rahmeti göremiyor diye taatini kesip dostluğu zedelememelidir," demişti.
İnsanlar yaratılışlarının gereği madde ile mana dengesinde yaşamak isterlermiş. Madde tükenince geride bıraktığı boşluğu mana doldurur; yahut mana yükselince madde bedeni terk edip gidermiş. Zaten Allah da insanı bu madde-mana dengesi üzerine yaratmış. İnsanın içinde, her biri yarı yarıya etkin imiş.