Odalarda

Erdal Öz

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
168 syf.
·
Puan vermedi
Başlarken Erdal Öz'ün Yaşar Nabi ile bir ilk romanı yayımlatma sürecindeki mektuplaşmasından, Erdal Öz'ün bu kitabı için Dostoyevski ve Camus kokusu sinmiş yorumunu öğreniyoruz. Kendim için söylemem gerekirse bu ön bilgi ile kitapta kimden esinlenmiş ya da Dostoyevski ve Camu'dan etkilenmiş mi gibi bir arayışım oldu. Tabii haddim
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
Annesi adam edemezse bir adamı, daha da kimse edemez! Adını bilmediğimiz kahramanın annesinin ölümü ile başlıyor kitap. Adam ne yapacağını bilemez, korkudan ışıkları açık bırakarak uyur hatta. Sünepe bir adam olduğunu en baştan altın tepside önümüze sunmaz da yazar, hep bir umutlandırıp umudu söndürür. Bir bakıma yetişememiş/yetiştirilememiş erkek çocuklarının psikolojik romanıdır. Öyle ki, kahramanı artık hayatın kendi cilveleri de adam edemez haldedir. Kahvehanede tanıştığı bir adamın yaşadığı evde oda tutma fikrine hemen ikna olur. Odaya yerleşir evin sahibi kadınla evlenir ama 9 gün ancak evli olduğunu ve aslında o arkadaşıyla karısına ortak kocalık ettiğini yavaş yavaş (hatta fazla yavaş) anlar. Olaylar sünepe kahramanın yaşadığı odalar ile zihninin odalarında geçtiği için kitabın adı “Odalar” olsa gerektir. Kahraman, çok iyi bir psikolojik tamamlayıcılık ile işyerinde de iyi tavırlara ve türlü iyiliklere hemen kanan bir insan havası çizer. Annesinin sünepe büyüttüğü erkek çocuğu hep sünepe erkek çocuğu olarak kalmaya mahkumdur vesselam. Erdal Öz’e saygıyla…
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Erdal Öz, ilk romanı olan Odalarda'yı yazdığında henüz 23-24 yaşlarında yazmış. Romanı yazdıktan sonra bir umutla Yaşar Nabi'ye göndermiştir. Yaşar Nabi, romanı okuduktan sonra Öz'e bir mektup yazarak kitabın Dostoyevski ile Camus arası bir şey olduğunu ve kitabın kendini hem beğendirdiğini hem de insanı tedirgin ettiğini söylemiştir. Kitabın içerisinde yer alan müstehcen sahneler sebebiyle tekrar Erdal Öz'e göndereceğini söyleyen Nabi, Öz'ün ısrarları üzerine kitabı yayımlamayı uygun görmüştür. "Yaşamamda delik deşik bir şeyler vardı. Hep bir şeyler eksik olmuştu bende. Bunu daha önce de sezer gibi olmuştum, ama hep örtmüştüm üstünü, anlamazlığa, bilmezliğe vurmuştum kendimi." sözleri ve bunun devamında baş karakterin aydınlanmasını izliyoruz. Bu adamın hayatında olan tek kişi, bir nefes bile olsa annesiydi. O öldü, yapayalnız kaldı, yalnız kalınca eksikleriyle bir süre daha yaşadı ve en sonunda kendinin farkına vardı. Genel olarak değerlendirirsek; güzel kitap, etkileyici, sürükleyici. okuyun derim. Şimdi okuma ve hayatı paylaşma zamanı. Sevgiyle kalın ve kalbimizin bir köşesine kitaplar dizmeyi unutmayın.. Kitap tadında, kahve kokulu bir gün dilerim...
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
168 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Odaların Mahremiyetinde Yaşananlar
#Türk Edebiyatında Okunması Gereken 100 Kitaptan Biri İçinde "ve" bağlacı olmayan kitap. Yazarın yazdığı ilk kitap. Gençlik yıllarında çok sevdiği Nurullah Ataç'ın "Türkçede 've' yoktur." tezinin etkisiyle kitapta hiç "ve" kullanmaz. Annesini yeni kaybetmiş bekar karakterimiz ev sahibi tarafından kaldığı odadan çıkartılınca kahvede tanıştığı ilginç bir kişinin yardımıyla onun da kiracı olarak kaldığı dul bir bayanın evindeki boş bir odaya taşınır. Kadın dul, güzel ve çekicidir. Annesi ve akrabası dışında kadınlarla hiç irtibatı olmayan kahramanımızın bu kadınla arasında yaşanan ilginç ve gizemli olaylar kitabın ana temasını oluşturmakta. Hiçbir karakterin ismi verilmez. İsimsiz kahramanların eserini okuyoruz. Üslup itibariyle bir ilk eser havası vermeyip yetkin bir kalemden çıktığı etkisi altında okuyoruz. Belki de eserin yazıldıktan 35 yıl sonra yazarın düzeltmelerine tabi tutularak yayımlanmış olmasının da bunda etkisi vardır. Kitap çok akıcı. Elinize alıp bir günde bitirmeniz mümkün ki ben o şekilde bir pazar günü okuyup bitirdim. Ancak konusu itibariyle ilginç ve değişik bir bakış açısına sahip olmakla birlikte ilk sayfalardan tahmin edilebilecek durumların kitabın sonunda yeni fark edilmiş gibi verilmesi yazarın ya da karakterin hamlığına vermek gerekir. Yazar bilinçli olarak da karakteri o şekilde yazmış olabilir. O zaman bir sorun kalmıyor. Bakış açınıza bağlı. Okuyun kararı siz verin.
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
Reklam
168 syf.
7/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Çevremizde her şeye kayıtsız kalan, fikirlerini söyleyemeyen, dünya yıkılsa benim yüzümden mi yıkıldı acaba diye kendini sorgulayan, insanlarla kolay kolay iletişim kuramayan ve yarın olsun karnım doysun diyen zâtlar vardır ya hani, işte kitabın kahramanı böyle bir karakter. Tek bir arkadaşı olmayan kahraman günün birinde kahvede biriyle tanışır, onun tavsiyesiyle onunla aynı evde oda kiralar ve ev sahibi kadınla evlenir... Olaylar böyle gelişiyor. Kahraman öyle bir zât ki karısı ve dostunun onu aldattığını bildiği halde bilmezden geliyor kitabın son sayfalarına kadar taa ki dostu sıkılıp bunu ona söyleyene kadar. Bunu öğrendikten sonra da pek bir şey değişmiyor gerçi. İste kitabın kahramanı böyle bir karakter. Okurken kahramana sesinizi duyurmak, hatta onu yönlendirmek isteyeceksiniz. Kitabın biraz popüler olmasının sebebi, Erdal Öz'ün 160 sayfada hiç "ve" bağlacını kullanmamasından kaynaklanıyor zannımca. Okumasam da olurmuş denilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum ve tavsiye edemiyorum.
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Türk edebiyatının özel bir romanı
Odalarda, Türk edebiyatında ayrıksı bir yere sahip özel bir roman Belirgin bir olay akışına sahip olmayan romanda, kahramanımız tüm tuhaflıkları, korkuları ve hayal gücüyle öne çıkıyor. Roman kahramanı, annesini kaybettikten sonra içinde onulmaz bir boşluk duymaya başlıyor. Bu boşluk hissi anlatının tam merkezine oturuyor ve okuru sıkıca yakalıyor. Tüm anlatı boyunca, aslında bu boşluk hissi ve bir tür can sıkıntısı ile mücadele ediliyor. Roman kahramanı ve ana anlatıcısı bu hissi yenmeye çalışıyor. Odalarda, Camus'nün Yabancı'sını anımsatan, varoluşçu esintiler taşıyan romanı. Romanda geçen şu cümleler onu güzel özetliyor: "İnsanın bir sıkıntısı olmalı dostum. Sıkıntısız insanları sevmem ben. Sıkıntı, tedirginlik insanı sürüden ayırıyor. Rahat, düşüncesiz, dört ayağını gerip oturan insanlar, sıkıntısız insanlar pek çok çevremizde."
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
(Spoiler bulunmakta )Kitap okurken Yeşilçay tüketmeyi seven biriyim . Hele son yudumu son sayfaya denk getirmek büyük zevk verir bana . Ama bu gün yutkunamadım , ben ilk defa böyle bir durumla karşı karşıya kaldım . Ana karakterimiz keşke ilk aldatıldığını fark ettiğinde ses çıkarsaydı , belki durum değişmezdi ama kendini savunmuş olurdu saf görünmezdi , arkadaşım dediği biri ona seni ben şekillendirdim, evcilleştirilmiş bir hayvan konumuna koyup konuşması çok zoruma gitti . Ben zor arkadaş edinen biriyim karakteri bu konuda iyi anladım , onu kaybetme korkusu vardı elbette içinde . Umarım gittiğin yerde mutlu olursun. Evet bir defa daha kimseye güvenmemek gerektiğini anladık :)
Odalarda
Odalarda
Erdal Öz
Erdal Öz
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Erdal Öz ile tanışmam 1992 yılında liseyi bitirdiğim yaz ' Gülünün Solduğu Akşam ' kitabı ile olmuştu, belki de o yıla kadar okuduğum en derin en anlamlı kitaptı, yetişkinliğe geçişimin ilk kitabı , işte bu yüzden de anlamı çok büyüktür Erdal Öz'ün benim için. Geçtiğimiz günlerde yazarın bir başka yapıtından bahsederken ne kadar uzun zamandır
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
Reklam
168 syf.
10/10 puan verdi
Son zamanlarda okuduğum en özgün, en sürükleyici, en hoş roman diyebilirim! Erdal Öz, Can yayınlarının kurucusuymuş ben yeni öğrendim. Can isminde bir oğlu var, adı sanırım oradan geliyor. 'Odalarda' ise yazarın ilk romanı. 23-24 yaşlarında yazmış tabi o zamanlar müsveddeyi Yaşar Nabi'ye göndermiş 'Varlık Yayınları' arasında çıkmasını istediği için. Uzun yazışmalar sonunda ikna etmiş ve Yaşar Nabi tanıtma yazısında şöyle bahsediyor; "...iç sorunları açış ve işleyiş tarzı da Dostoyevski'leri Camus'leri hatırlatan bir klasik analiz yolunda ilerliyor. Yani yadırganmayan bir yeni. Özenti olmayan bir yeni." Ben kitabı çok beğendim, diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım. Ayrıca yazarın Nurullah Ataç'ın 've'nin Türkçe olmadığı, Türkçe'nin yapısına aykırı olduğu üzerine yazdığı yazılardan etkilenerek romanında tek bir 've' kelimesi kullanmamış olmasını çok takdir ettim. Kitap yalnız, kişiliği tam gelişmemiş bir adamın öyle yalın, samimi iç dünyasını ve gününü anlatıyor, serüven romanı olmamasına rağmen oldukça sürükleyici. Etkilenmemek mümkün değil. Benden 10 yıldız.
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Erdal Öz, ilk romanı olan Odalarda'yı yazdığında henüz 23-24 yaşlarındaydı. Romanı yazdıktan sonra bir umutla Yaşar Nabi'ye göndermiştir. Yaşar Nabi, romanı okuduktan sonra Öz'e bir mektup yazarak kitabın Dostoyevski ile Camus arası bir şey olduğunu ve kitabın kendini hem beğendirdiğini hem de insanı tedirgin ettiğini söylemiştir. Kitabın
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Odalarda
Bir solukta okudum, çok akıcı saran bir kitap, zaman zaman ben bunu daha önce okumuştum sanki tanışıklığı geçti içimden..Yaşar Nabi demiş ya Dosteyevski tadı var diye gerçekten öyle.
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
64 günde okudu
Odalarda
“Günlük diye tuttuğum bu notlar, günlük olmaktan ne kadar uzak. O kadar az şeyi yazabiliyorum ki bu defterin sarı, kaba sayfalarına. Yazmamam gereken ne kadar çok şey var. Ve asıl önemlisi, bu defteri bana bırakacaklar mı? Nasıl çıkaracağım dışarıya?”
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
23, 24 yaşlarında bir gencin her ne kadar usta bir yazardan etkilenmiş olsa da böyle akıcı bir anlatım ile aramızda yaşayan, sadece şekillenmek, bir şeye benzetilmek için var olan insanı tasfir ettiği muhteşem bir eseri. İki uçta insan. Vicdansız, zeki ve sömürmek için var olan ile iyi, özgüvensiz, sömürülmek için var olan iki insan bir araya gelirse işte bu öyküdeki oluyor maalesef. Tavsiye ederim. İyi okumalar dilerim. Dip not1: kitapta hiç "ve" bulamayacaksınız. Dio not2: Gogol (palto) bir daha okunmalı. Dip not3: Bir incelemede "bu kitap için bu toprakların öyküsü değil, sonraki eserlerinde Erdal Öz özüne dönmüş" gibi bir ifade okudum. Ne alaka, bu öyküdeki insan profili bu topraklarda yok mu? Buna benzer, hatta bundan daha absürt olaylar, konular bu topraklarda olmuyor mu? Ve edebiyat illa bir coğrafyaya sıkışmak zorunda mıdır?
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
168 syf.
1/10 puan verdi
Bu kitabından Uzak Durun! Yaralısın ile başlayın!
23-24 yaşlarında amaçsız, ergence ve özenti dolu yazdığı ilk kitabı. Erdal Öz kendi yazdığı önsözde de "O yaşlarda roman yazılır mı?" diye soruyor ve genç yazarların umutlarını kırmamak için "bu soruya açık bir yanıt vermenin doğru olmayacağını düşünüyorum." diye aslında cevabını veriyor. Aynı önsözde yazdıklarının basılması için Yaşar Nabi'ye ısrarlarından dolayı, onu nasıl üzdüğünü ve bıktırdığını da anlatıyor . Yaşar Nabi , Erdal Öz'ün yazdıklarını Dostoyevski ve Camus özentisini olduğunu incelikle belirtiyor mektuplarında. Daha ne desin adam , tabi sonunda illallah ediyor sanırım:) ve basıyor. Sonuç: Basılmaması gereken, abuk sabuk bir israf! Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve tam bir hayal kırıklığı oldu. Ama az çok hayat hikayesini görüşlerini bildiğim için aldığım diğer kitabını okumaktan vazgeçmedim: "YARALISIN". " YARALISIN" okurken sizi yaralayan bir roman.. "Odalarda" ne kadar yabancı, ne kadar bizden uzaksa "Yaralısın" bir o kadar bizden, bizim ülkemizden, bizim hikâyemizden ,ortak geçmişimizden.. Bu topraklarin öyküsü olmasi nedeniyle ,romandaki karakterle bütünleşip, ona yapilan zulmu iliklerinize kadar sizde hissediyorsunuz! Bu kadar etkilemesi , bu yüzden. Erdal Öz " Yaralısın" eserinde "ÖZÜNE" dönmüş. Diğer eserlerini okuyacağım mutlaka!
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Erdal Öz'ün genç yaşlarda yazdığı (23-24) yayımlanan (Varlık Yayınları) ilk romanı. Önsözde Yaşar Nabi'nin Erdal Öz'e mektuplarından kesitler var. Kitapta hiç "ve" kullanılmamış. Nurullah Ataç'a göre "ve" Türkçe değilmiş. Erdal Öz'de diyor ki "Biz Türkçemizi Ataç'tan öğrenmiştik. Bizim kuşağın Türkçesi her zaman iyi olmuştur." Kitap güzel, Yaşar Nabi kitap hakkında "Dostoyevski ile Camus arası bir şey." diyor. Kitabı okurken sanki çeviri bir roman okuyormuş gibi hissettim ben. Akıcı, etkileyici. Dilinin sadeliği sayesinde elinizde sözlük vs. olmadan rahatlıkla okuyabiliyorsunuz. Altı çizilecek çok cümle var. Konu bakımından ilk olarak sıradan bir şekilde gidiyor. Sonradan, karakterlere bağlı olarak durum biraz değişiyor. Önsözünün de okunması gereken kitaplardan biri bence. Genel olarak değerlendirirsek; güzel kitap, etkileyici, sürükleyici. okuyun derim.
Odalarda
OdalardaErdal Öz · Can Yayınları · 2011264 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.