Öncelikle Dünya’daki tüm edebi kaynaklara, coğrafyaya, psikoloji, iç kuram, mitolojiye kaynaklık yapan bu kitabın Anadolu’dan çıkması çok büyük bir gurur kaynağı; Aklımıza gelebilecek her alanda ön ayak olmuştur Homeros’un kitabı. İlyada’da bir savaş olayını anlatırken, Odysseia’da bir savaşçının başından geçen olayları anlatmaktadır.
İlyada’da olaylar kronolojik bir tarih sahnesiyle ilerlerken, Odysseia’da roman havasında ilerliyor. Evet İlyada’yı okumak baya zorluyor, ben çok zorlandım hatta kafanız karışıyor çünkü birçok mitolojik tanrı ve savaşçılar mevcut, 50’den fazla karakter düşünürsek bu kafamızın karışmasına sebep olmaktadır. Okuyan birçok kişiye sorduğumda Azra Erhat’ın mitoloji sözlüğünden yararlandıklarını dile getirdiler, ben de aynı şekilde yararlandım, zaten Azra Erhat’ın çevirisinden çıkmış İlyada ve Odysseia’da ama bana sorarsanız sözlüğe gerek bile yok.!
Kitabın arkasına Azra Hanım düşünerek kitabın sonuna karakterleri anlatan sözlük koymuştur. Zaten sözlük alıp baksanız bile olaylar hakkında spoiler yiyorsunuz, ben aldım çok bakmadım bile..
Bu eserin zenginliğine diyecek yok tüm alanlara rol model olmuştur. Odysseia’nın sonunda bir dünya haritası göreceksiniz, İLK DÜNYA HARİTASI! Düşünün Homeros bu kadar fazla gezmemiş ve görmemişken nasıl da günümüz Dünya haritasına benzerlikte bir harita çıkartabildi? Bunu merak ediyorsanız sizi Homeros okumaya davet ediyorum..
Homeros
İşte 
İlyada ile tanışıp, zekasına hayran kaldığım Odyyseus’un başına gelen ve bitmek bilmez acıların, dertlerin destanı 
Odysseia
İlyada biter bitmez Odysseia’yı okumaya başlamıştım. Açık ara farkla Odysseia; İlyada’dan daha
