Karşısındaki tepeden gelmekte olan servis önümde durunca sessizce binmiştim. Ferhat, İsa ve Kadriye vardı. Okula kadar da sessizce gitmiştik. Sınıfa girince çantasını masanın üzerine bırakıp geldi. Kadriye.
81 yaşına geldiğimde hala hayattaydım ve katilin benim için gelmesini bekliyordum. Gelecek mi, gelmeyecek mi bilmiyorum. Bir insanın öfkesi hayat boyu nasıl sürer diye kendime sorup duruyordum. Yaşadım ve gördüm.
Yalnız başına karanlık bir odada olduğunu hayal et.Etrafında sadece birinin nefesini duyuyorsun ve korkuyorsun da üstelik.Bir kapının arkasından gelen fare sesleri ve ne olduğunu bilmediğin yabancı bir ses daha...En son ne zaman karanlıkta kaldığını hatırladın mı?
Bana bir çocuğu çok gören Tanrıya açtığım bir savaştır bu. Kimse beni durduramayacak Sen bile !
Tanrı insanları yaratırken hepsine bir özellik verdi bazısına iyi olmayı öğütledi ve onlar iyi oldular. Bazısına kötülük bahşetti ve onlar da kötü oldular.
Madem insan istediği kişi olmakta özgür neden Tanrı cennetle cehennemi bize bir ödül ve cezalandırma unsuru olarak gösteriyor ?
Kötülük yapanlar zaten iyiler yüzünden yapmıyor mu ?
Ve iyiler kötüler yüzünden acı çekmiyor mu ?
Beni anlayacak tek insan sendin Oğuz, oysa sende beni onlarla birlikte tuttun ve tarafını belli ettin....