Necip Fazıl’ın yazdığı siyasi şiirlerden oluşan bir eser. 1945’den başlayan 1980’e kadar olan süreç içerisindeki siyasi eleştirilerini, tespitlerini hiciv yoluyla yazdığı şiirlerden oluşuyor. Gerçekten çok sağlam eleştiriler var ve sanatını, kendi dilini öylesine güzel yoğurmuş ki muazzam da eğlenceli. CHP, Erbakan ve İsmet Paşa’ya karşı çok fazla yergi içeren, hatta küfre varan sözler var. İslam ve Müslümanlık üzerine gerçekten çok güzel örnekler yazmış. Menderes’i öven, darbelere karşı ABD ve Rusya’yı yeren Üstad gerçekten bugünleri görmüş gibi yazmış. Aslında şöyle desek daha iyi o günlerden bu yana siyasi olarak çok da bir şey değişmemiş. Yine aynı dış mihrakların oyunları ve bizi çekememe. Daha doğrusu istediği yere çekme de diyebiliriz. Yine zamlar, ekonomik bozukluklar… Abd yine anı sırttan vuran abd. Darbe yılları olduğu için komünistlere karşı yine bir isyan var. Batılılaşma karşıtlığı ön planda. Doğu’ya gitmeli diyor Necip Fazıl. Müslümanlık ile sözleri harikaydı mutlaka okunmalı. Dıştan değil , içten Müslüman olmak deyimleri çok çok geçiyor. Göstermelik, yaranmak için namaz kılanlar için de sözleri var. Bazen solculara giydiriyor, bazen sağcılara… Yobazlığa kesinlikle karşı; peçeliler hakkında ağır ithamları var.
Sözün özü günümüze benzer konular işlenmiş siyaseten. Ya siyaset değişmiyor ya bizler değişmiyoruz. Dış politika da yine aynı bir fark yok. Günümüzü özetleyen ve çok ağır bir dille yazılmış siyasi şiirlerden oluşan bir eser.