Oğlan Şeyh Maşuki

İsmail Kaygusuz
Benim kâtlimde hayat vardır. Kafes kırılınca kuş uçar.
Tut Hakk‘ı bilmek dilersen ehl-i irşâd eteğin Niceler bilmediler kim böyle erkân gizlidir Değme bir hor ü hakire hor deyu kılma nazar Kalbinin bir köşesinde Arş-ı Rahman gizlidir
Reklam
Çünkü aramızda ikilik var; İslam'ın uyulması gereken yüzlerce şartlarını unutmuş, sadece beş şartına bağlanmış, şiirinfe değindiğin 'zahid-i hodbin 'lerimiz var. Şeyh Ali bahaaddin el Aksarayi
Göklerdeki melekler denli pak, cennet gılmanı gibi güzel..
Sayfa 149Kitabı okudu
Benim sadık ve sevgili Helvacı babam, senin kalbin de Allah olduğu için yüzün böylesine bağışlayıcı ve sevecen. Ben kendimin sen kendinin tanrısısın. Yaratılmış ve yaratanı özünde taşıyor bütün insanlar: kimse kimsenin Kulu olamaz.
Şimr benim de kafamı kesiyor, yanına geliyorum; tut beni ya İmam Hüseyin! Kalender Şah
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
"Duy beni Civân pirim Mâ'şuki! İşte koca yeminimi yerine getirdim. Ben asla Şimr olmam; ona da baş kesenlere de kestirenlere de lanet olsun! Ben seni seçtim, sana geliyorum!
..seni cennetden gönderilmiş gılmandan biri olarak görüyor ve kendilerini huri sanarak sana yaklaşmak için can atıyorlar..
Seni gerek Seni
Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni Ben yanarım dün-ü günü, bana seni gerek seni Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni Aşkın aşıkları öldürür, aşk denizine daldırır Tecelli ile doldurur, bana seni gerek seni Aşkın şarabından içem, Mecnun olup dağa düşem Sensin dün-ü gün endişem, bana seni gerek seni Sofilere sohbet gerek, Ahilere Ahret gerek Mecnunlara Leyli gerek, bana seni gerek seni Eğer beni öldüreler, külüm göğe savuralar Toprağım anda çağıra, bana seni gerek seni Cennet Cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni Yunus'dürür benim adım, gün geçtikçe artar odum İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni
Yunus EmreKitabı okudu
'Vahdet-i hakikate ermiş olan insan-ı kamil şeriat dairesinden çıkar ve onun farzlarından muaftır. Hakikat Tanrı'yı bilmek, gözlemek ve onunla bir olmaktır.'
Reklam
Gelecekten haber vermek için uzak görüşlü olmak ve kılı kırk yararak akıl yürütmeyi bilmek lazım. Geçmişten söz etmek ve onu sağlam değerlendirmek ise geniş bilgi gerekir.
Sayfa 109Kitabı okudu
Firâkın nârına yandım yetiş ey Yûsuf-i Mısrî Hicâb-ı hicrüni kaldır ki bu Ya’kub-i âmâdan Senin hüsnündürür yâ Râb ki Yûsuf’ da eder cilve Senin aşkındurur yâ Râb zuhûr eder Zelihâ’dan Bu gün ey dil temâşâ kıl cemâl-i vech-i cânânı Şu kim görmez anı bugün yarın olur ol a’mâdan Kamû eşya eğerçi kim haber virür cemalinden Veli insan olan ismin nişân virür müsemmâdan
Bunun üzerine şaşkınlığı geçem Şeyhülislam İbn Kemal'in dili çözüldü ve babasının adıyla seslendi: "Pir Ali Sultan Aksarayi oğlu sanık Şeyh İsmail Ma'şuki, nam-ı değer Oğlan Şeyh ayağa kalksın. Ellerini çözün sanık kişinin!
Sayfa 183Kitabı okudu
Resim