“Başkalarının senin için yaptığı iyilikleri unutma, ama kendi yaptığın fedakârlıkları unut” sözünden hareketle yazılmıştır. Eserimde vefa, dostluk, hatırlama, değer verme gibi insani değerlere yer vermeye çalıştım
Bazı kitaplar vardır; aşktan, sevdadan, ayrılıktan söz eder. Bazı kitaplar köylülerin toprak anlaşmazlıklarını veya modern yaşamın getirdiği zorlukları anlatır. Bazı romanlar ise ıssız bir adada kalanların yaşamlarına yer verir. Ben ise vefayı anlatmaya çalıştım. Çünkü vefa, dostluk, paylaşma, dürüstlük, yardımlaşma gibi değerlerin önemine inanıyorum. “Dünyayı iyilik kurtaracak” sözüne sonuna kadar inananlardanım.
Vefa kavramı sonradan öğrenilen bir duygudur. İnsan vefalı doğmaz, vefayı öğrenir. Her gün biraz daha azalan değerlerimizden biri olan vefayı gündeme getirmek, en azından dikkat çekmek en büyük amacımdır.
Bu kitap gerçek bir hayattan alınma değildir. İçinde yer alan yaşanmışlıklar tamamen kurgudur. Ancak inanıyorum ki Anadolu'nun birçok yerinde benzer sahneler yaşanmış nice Muazzez öğretmenler olmuştur. Sevecen, sevgi dolu, kendisini öğrencilerine adamış. Ve nice Mustafa öğretmenler vardır; vefalı, insan sevgisi ile dolu.
İnsanoğlunun olduğu her yerde her türlü acılar yaşandığı gibi ahlaki değerler üzerine destan yazanlar, başta meslektaşlarım öğretmenler olmak üzere hiçbir dünyevi çıkar beklemeden fedakarca emek verenler de olmuştur ve olacaktır.
Fedakar, özverili kendi mesleğine adamış tüm meslektaşlarımı saygı ile anıyorum.