Ökkeş Dizisi 4

Ökkeş Kapıcı

Muzaffer İzgü

Quotes

See All
... Ökkeş sevindi. Az sonra yorgunluktan ve sevinçten uyuyakaldı. Bu kez gördüğü rüya, karakolda gördügü rüyalar gibi korkunç değildi. Köyünü, ninesini, babasını , denizi, bahçelerini, arkadaşlarlarını gördü. Hepsi de kendini, "Gel, gel, gel," diye çağırıyorlardı. Ökkeş de onlara, "Geleceğim," diye sesleniyordu. Ökkeş , üç gün daha durdu İstanbul'da. Geldiğinin yirmi ikinci günü sabahi, dayısı müjdeyle girdi içeriye. Ökkeş'e: "Hazır ol Ökkeş , bugün öğleden sonra köye gidiyorsun," dedi. ...
Sayfa 111Kitabı okudu
Adam güldü: "Oğlum sıpagetti," dedi. "Sen dayına söyle o bilir." Ökkeş aşağıya indi. Dayısina: "Dayı," dedi. "O dairedekilerin eşeklerini yakalayıp gelecekmişiz." Dayısı: "Anlamadım," dedi. "Oğlum apartmanda eşek ne arar?" "Eşek değil, dayı, eşek yavrusu. Onu kaçırmışlar, yalnız nereye kaçtığını söylemedi , dayın kaçtığı yeri bilir, tutun gelin," dedi. Dayısı: "Onlar sana öyle sõylememişlerdir." "Söylediler dayı, sıpagetti dediler." Dayısı kahkahayla güldü. Yengesi de güldü. "Ah Ökkeş ah, oğlum o makarnadır." "Makarna mı? Amanın o ne biçim makarna?" ...
Reklam
"Yem geçirmekle olmaz ki," dedi. "Balığın ne zaman yakalanacağını bilmek gerek emmi."
ÖKKEŞ KAPICI Mevsim yazdı, ama yine de yolun iki yanı zümrüt gibi yemyeşildi. Biber bahçeleri, domates bahçeleri olabildiğine uzanıyordu, Bu bahçelerde insanlar, ellerinde küfeleri ürünlerini topluyorlardı. İçlerinde çocuklar da vardı. Ökkeş, bu çocuklara bakarak kendini çok mutlu hissediyor, içinden: "Onlar çalışıyorlar, bense lstanbul'a gidiyorum, diyordu. Ardından da: "Ama başka zamanlar ben de onlar gibi çalışıyorum!" diye düşünüyordu. Bu bahar babasıyla birlikte az mı çalışmışlardı, o fasulyeleri, biberleri, o salatalıkları dikmek için. Hele kabaklar, az mi üzmüştü onları? Kabaği ekeceksin, onlara ark açacaksın , kabak küçücük çıkınca onu devireceksin, sürgününe yol hazırlayacaksın. Bir zaman sonra kabak, kocaman çiçeğini açacak, birkaç gün sonra da ciçek taç yapraklarını dökecek , tam ortasında bir kabak oluşacaktı. Salatalık da öyleydi. O da çok bakım isteyen nazik bir bitkiydi Ökkeş , bunları düşünüyordu. Cip yürüvor. köyleri dağları hep geride bırakıyordu. ...
... Fikrini dayısına söyledi: "Bir büyüyeyim dayı, eşeğin üstüne böyle bir koltuk yaptıracağım . Dayısı güldü. Ama Ökkeş ciddiydi. Şöförün önünde aynayı gördü : "Bir de ayna asarım eşeğin boynuna.. "Bir de direksiyon koy, dedi dayısı. Ökkeş: "Tamam," dedi. "Nereye kıvırırsan eşek oraya gider." Dayısı gülüyordu. "Bir de düdük," deyince, Ökkeş : "Cik!" dedi. "Ama düdüğü eksik kaldı Ökkeş "Düdük istemez dayı." "Eşeğin düdüğü var ki, bol bol anırır. Aiii aiii aiii!"
"Oğlum Ökkeş, ne pehlivan gibi üzerime atılıyorsun?" dedi. Ökkeş : "Ben atılmıyorum ki emmi," dedi. "Cip atıyor." "Az daha kafamı camdan dışarı çıkaracaktın." Ciptekiler gülüştüler. Cipçi Osman: "E Ökkeş, bakalım bana Istanbul'dan ne getireceksin diye sordu. Ökkeş : "Şeker," dedi. Bakkal sordu, ona da: "Şeker, " dedi. Kim sorsa, Ökkeş, "Şeker," diyordu. Çünkü Ökkeş şekeri çok seviyordu. Sanıyordu ki, dünyada en güzel yiyecek şekerdir. Ondan başka güzel yiyecek yoktur. ...
Reklam
Bir ara sabahın çabuk olması için zorla uykuya daldı ama az sonra ağlayarak uyandı "Neneee! diye bağırdı Ninesi hemen onun yanında yatıyordu "Ne oldu oğlum?" diye sordu "ben ağlamayımda kimler ağlasın nine"
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.