Hayvanların insan zulmüne karşı ellerinde kendilerini savunacak hiçbir silahları yoktu.
Kötülüğe karşılık verebileceklerinden de pek emin değildi Oku..
Oysa insan öyle miydi.? En iyi görünenin içinden bile ne kötülükler çıktığını kendi gözleriyle defalarca görmüştü. Sadece çocuklardan insana özgü o kötülükleri görmemişti. Onlar da tıpkı hayvanlar gibi en saf, en temiz, en iyi duygularla yaklaşmıştı Oku'ya.
Zaten sonrasında bu iyilik timsali çocukları da yetişkin insanlar yoldan çıkarıyorlardı. Onlara acımasızlığı, hırsı, zulmetmeyi ve daha nice kötülükleri zaman içerisinde öğretiyorlardı..
İnsanlar keşke hayvanlara baksa, onları örnek alsalardı! Düşmanlığın ve dostluğun kokusunu tanısalardı. Düşmanlık eni sonu bir felaket, dostluk ise yaşama dair bir maharetti, hayvanlara göre..