“Düşünce denilen ucu sivri bir tornavidanın, beyin hücrelerimin molekül bağları arasında, oyup oyup kazdığı derin dehlizlerin merdivenlerinde, kendi öz benliğimi aramaktan bitap düşüyordum. Bu acayip dünyada benim yerim neydi?
Sen kalbe bak. Senin kalbin temizse, mesele yok.
Hep bu boş avuntu ile oyalandık. Elbette ki kalp temizliği şart. Ama sen hiç ‘Benim kalbim temiz değil’ diyeni gördün mü? Kime sorsan, çok dürüst, çok namuslu, çok iyiliksever olduğunu söyler. Peki, bu toplumdaki rezaletler niye?”