Kitabı okuduktan sonra şunları düşündüm. Yaşamımız boyunca gerek kendimiz gerekse çevremiz sebebiyle çeşitli kavramlar üzerinden kimliklerimiz oluşuyor ama aslında insan din dil ırk vb kavramlardan uzaklaşınca fark ediyor ki özünde herkes benzer şeyleri hissediyor veya düşünüyor. Kitabın yazarı Amerika da doğup büyümüş dolayısıyla bizden farklı bir eğitim sistemi içerisinde yer almış fakat karikatürlerinde anlattıkları ve hissettirdikleri kesinlikle bize yabancı olmayan düşünceler ve duygulardı.
Kitapta ilgimi çeken bir detay ise Oscar Wilde’dan yapılan şu alıntıydı: ‘’Öğrenmeye değer hiçbir şey öğretilemez.’’ Bu benim doğruluğuna oldukça fazla inandığım ve kullandığım cümlelerden birisi haline geldi.
Kafamı kurcalayan bir diğer detay ise şuydu kaçımız okula bir şeyler öğrenmek için gidiyoruz eminim bu oldukça düşük bir orana sahiptir ve bu o kadar acı bir durum ki toplumun ailelerimizin dayatmaları gelecek endişelerimiz vb sebebiyle içimizde öğrenme isteği olmamasına rağmen okuyoruz. Ve koca bir hiç uğrana zamanımızı yitiyoruz :/