Okuma Serüveni
Ümit AktaşSözler ve Alıntılar
Mağarasından dışarı çıkmaya cesaret edemeyen ve sahici bir hayatın kavgalarına girişemeyenlerin yaptıkları gibi, uzaktan gelen bu sesleri yarım yamalak anlayarak terennüm ettik bir süre. Heyecanımız yatıştığında ya da başka oyuncaklar geçtiğinde elimize, onlarla oyalanmaya başladık…
Bir süre duruldu her şey ve sonra ani bir sessizlik çöktü ortalığa. Yaşadığımız gerçekliğin gürültüsünün sessizliği…
Kendi geçmişimizin ihtişamı ve ötellerden gelen dalgaların sesleri. Ardı ardına kıyılarımızı döven ve bizden sirenlerin şarkısını duymamızı isteyen. Bir mecalimiz var mıydı dahası bir kurnazlığımız fırtınaları hasarsız aşabileceğimiz? Yine de yüreklerindeki korkuları yenebilenler için çıkınını ve yüklenmenin ve yola çıkmanın bir kere daha başlamanın yeniden başlamanın vakti.
Amaç beyaz zalim polisin yerine karaderilisini koymak mıdır ?
Bunların amacı cevaplamaktan çok yatıştırmaktı.
Zülmün iki bileşeni vardır: zalim ve mazlum. Mazlum da zalim kadar zülmün parçasıdır.
Hz. Ali
Başkalarının yaşadıkları hayat, bizim için tereddütler ve ürkünterle içerisine sokulmaya çalıştığımız, ve uğrunda yaşlandığımız bir uzaklıktaydı.
Bense hala çekingen, kuşkulu ve ihtiyatlı, ama tıpkı bir kahveye girerken bile heyecan duyan Rousseau gibi hep heyecanlıydım.
İslam belki de arayışların sonu değil, yeni ve yöntemli bir başlangıcıdır.