Bazı insanlar cesurdur ama ne aradığını bilmez. Bazı insanlar ise neye ihtiyacı olduğunu bilir ama o yolculuğa çıkmaya cesaret edemez. Agnes her ikisine de sahip. Biliyor, kararlı ve çok cesur. Sadece bir düğmeyle gelen ipucu ile maceralarla dolu inanılmaz yolculuklara çıkıyor. En zor anlarında bile vazgeçmiyor.
Onun bu kararlığı şaşırtıcı değil aslında. Çünkü daha kitabın başında kendini çok güzel ifade ediyor bize. Kimsesizler yurdunda büyümüş ama aradığı anne sevgisi, aile hissiyatı değil. O kim olduğunu bilmek istiyor. Yurtta kaldığı yıllar içerisinde her zaman özelliklerinden dolayı eleştirilmiş. Kısıtlanmayı sevmeyen, içeriye sığamayan özgür bir ruh o. Ve tüm bunların kendisine annesinden geçtiğine inanıyor. Annesini bulursa hem normal olduğunu hem de kim olduğunu anlayacak.
Gemilerde, farklı dillerin konuşulduğu ülkelerde, parasız çıkılan yolculuklar. Hem ayakta kalmaya hem de annesini bulmaya çalışıyor. O yüzden de tehlikeli ve ilginç tesadüflerle dolu günler geçiriyor. Tempo hiç düşmediği için, su gibi akıp giden, çok keyifli bir kurgu. Kitabın sonunda ortaya çıkan gerçek, en baştan anlaşılıyor ama yine de hayatına giren yeni insanlarla bol sürprizli bir yolculuk yapıyoruz okurken, tavsiye ederim.
