Hanımlar beyler hoşgeldiniz, naber? Saçma giriş adetimiz tamamlandığına göre kitap incelemesine geçebilir miyiz, bence evet. Çok uzun zaman önce set şeklinde aldığım ve yorulduğum zamanlarda aralara serpiştirdiğim Zweig kitapları bazen beni gerçekten şaşırtıyor, işte incelemesini okuduğunuz bu kitap da onlardan biri. Kitabı bu sitede çok okunanlarda gördüğümde okumayı öne çektim ve inanılmaz bir olumlu önyargıyla okudum; bu kadar insanın okuyup beğendiği kitapta mutlaka bir şeyler olmalıydı. Okumaya başladığımda o kadar heyecanlıydım ki ağabey ağabey olaylar ne zaman kopacak diye bekledim fakat kopmadı. Meğer kitap tümüyle sakin bir arayışın anlatımıymış. Başlarda o olağanüstü beklentimi karşılamamış olsa da son kısımda gerçekten çok hoşuma gitti. Okurken hiçbir ağaç dalında kendine yer bulamayan, kendini hiçbir yere ait hissedemeyen insanların çektiği sancılar çok belirgindi, ki zaten okuduğunuzda kitabın bunun üstüne kurulu olduğunu göreceksiniz. Bu durum bana İslam'ın verdiği huzuru bile düşündürttü, yani kendini bir yere, bir amaca, bir huzura bağlı hissetmek; hissedemediğinde de sonsuz bir yokluk acısı çekmek. Çok fazla spoi vermemek için bu konunun kitaba endeksini anlatmayacağım, bence okuyun. Tahminlerimin yarı yarıya yanlış çıktığı kitapları severim, şaşırtır, bu kitapta da yanıldığım noktalar oldu, o yönüyle de güzeldi. Anlatım bir tık basit fakat akıcı, olay akışı fazla dinamik değil sakin, son harika, anafikir anlamlı. 3 saniye içinde inceleme bitecek, bitti, tşk, alivedarçi, velivetarçın, bye.