Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesi. Pazar gününü at yarışlarında geçirirken, ilk kez burjuva ahlakından saparak, -bizim üstünde bile durmayacağımız- bir “suç” işler. Böylece yeniden “hissetmeye” başladığını, gerçek bir insan olduğunu fark eder. Bu durum aynı günün akşamında onu gece aleminin son atıklarının arasına, “hayatın en dibindeki lağımlara” sürükleyecek, varış noktası ise ruhani bir uyanış olacaktır.
Zweig'in şimdiye kadar okuduklarım içinde en zor okuduğum kitabıydı. Bu sefer psikolojik tahliller -tamamen benim görüşüm- biraz fazlaydı. Konu olarak da "vermek mutluluktur" mottosuyla açıklanabilir. Sakin ortamda, salim kafayla okunması gereken bir kitap.