Ölüm var olan en büyük yanılsamadır.
Gelişme için yalnızca bir ağaca bak. Ağaç büyüdükçe kökleri aşağıya doğru, daha derinlere doğru gelişir. Bir denge vardır; ağaç yükseldikçe kökler de derinlere gidecektir. Küçücük köklere sahip kırk beş metre yüksekliğinde bir ağaç bulamazsın; böylesi devasa bir ağacı taşıyamazlar. Yaşamda gelişmek demek kendi içinde derinlemesine gelişmen anlamına gelir; burası köklerinin olduğu yerdir.
Bana göre hayatın birinci prensibi meditasyondur. Onun dışındaki her şey ikincildir. Ve çocukluk en iyi zamandır. Yaşlandıkça ölüme daha da çok yaklaşıyorsun demektir ve meditasyona girmek giderek daha da zorlaşır.
Meditasyon ölümsüzlüğünün içine girmektir, sonsuzluğunun içine girmektir, Tanrısallığının içine girmektir.
Hayatı ıskaladığını anladığın anda geri getirilmesi gereken ilk prensip masumiyettir. Bilgini bırak, kutsal kitaplarını bırak, dinlerini bırak, ilahiyat bilgilerini bırak, felsefelerini bırak. Yeniden doğ, masum hale gel ve bu senin elindedir. Kendin tarafından bilinmeyen her şeyi, ödünç alınmış her şeyi, gelenekten, kültürden gelen her şeyi zihninden temizle. Başkaları —ebeveynlerin, öğretmenlerin, üniversitelerin— tarafından sana verilmiş olan her şeyden kurtul. Yeniden, bir kez daha basit ol, bir kez daha bir çocuk ol. Ve bu mucize meditasyon sayesinde mümkündür.