"Onlar iyiliği görev gereği değil,cennete gitmek için de değil, cehennemde yanmamak için de değil, başkasına hoş görünmek için hiç değil, içlerinden geldiği için yaparlarmış. İyilik,doğruluk ve güzellik onların varoluş nedeniymiş. Bu yüzden onların dilinde; savaş, açlık, nefret, öfke, sömürü, öldürmek yani kötülüğü simgeleyen kelimeler hiçbir zaman yer almamış. Böylece büyücü Rüzgar ile insan kızı Su, yeryüzüne yepyeni bir uygarlık armağan etmiş."
***Peki büyücü Rüzgar ile insan kızı Su şıp diye mi başardı bunu? Tabii ki hayır. Ne dağlar aşıldı ne yollar yüründü ne zorluklara göğüs gerildi ne taş kalplilerle savaşıldı da Olmayan Ülkeye varıldı.Sevginin kıymetini, iyiliğin değerini anlatan; bir çırpıda okunan ve sonunda da keşke ben de Olmayan Ülke'de yaşasam dedirten enfes bir masal.Büyüklere ve dahi küçüklere...***