Ölme - Ölümün ve Geride Kalanların Psikolojisi

Erol Göka

Most Liked Ölme - Ölümün ve Geride Kalanların Psikolojisi Posts

You can find Most Liked Ölme - Ölümün ve Geride Kalanların Psikolojisi books, most liked Ölme - Ölümün ve Geride Kalanların Psikolojisi quotes and quotes, most liked Ölme - Ölümün ve Geride Kalanların Psikolojisi authors, most liked Ölme - Ölümün ve Geride Kalanların Psikolojisi reviews and reviews on 1000Kitap.
En şiddetli dalgalanmalardan sonra bile durulmamış hiçbir denizin olmaması gibi, en şiddetli öfkeden sonra yatışmamış, sakinleşmemiş kimse yoktur.
302 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yakını vefat eden, ölümden korkan, ölmek isteyen, ölümsüz olmak isteyen, yas sürecindeki insanlara yardım etmek isteyen, ölümcül hastalığa yakalanan, yakınını kaybeden çocuklara nasıl bir yaklaşım sergileyeceğini bilmek isteyen. Ölüm bir şekilde herkesin hayatının içinde ve nihai sonucu. Böylece herkesin okuması gereken bir kitap. Daha anlaşılır bir şekilde anlatılamazdı. Babamın vefatından sonra sağlıklı bir yas süreci geçirmemde bana çok yardımcı oldu. Tavsiye ederim.
Ölme - Ölümün ve Geride Kalanların Psikolojisi
Ölme - Ölümün ve Geride Kalanların PsikolojisiErol Göka · Timaş Yayınları · 200922 okunma
Reklam
Ölüm, hayatın ayrılmaz bir parçasıdır, ölümü düşünmek, bırakın hayatı yoksullaştırmayı, daha da zenginleştirir. Ölümün fizikselliği, insanın, bedensel varlığını tahrip eder ama ölümü düşünmek, koruyucu bir etkiye sahiptir. Bu nedenle Eflatun, ölümü en iyi öğüt verici sayar.
...Bastırılmış, ertelenmiş, ötelenmiş hiçbir duygu yok olup gitmiyor; içimizde birikip birikip apseleşiyor ya da kan çökeltisi haline geliyor, bulabildiği ilk fırsatta da bir yanardağ lavı gibi içimizden dışa doğru taşıyor, yayılıyor.
...bastırılmış, ertelenmiş, ötelenmiş hiçbir duygu yok olup gitmiyor; içimizde birikip birikip apseleşiyor ya da kan çökeltisi haline geliyor, bulabildiği ilk fırsatta da bir yanardağ lavı gibi içimizden dışa doğru taşıyor, yayılıyor.
Sayfa 171Kitabı okudu
Bazı hastalıkları bir biçimde "ölümcül" diye yaftalamamızın ve bunlara yakalananları etiketleyip dışlamamızın en olumsuz yanı ise, ölüm bilincinin engellenmesi. Ölümcül denen hastalıklara yakalanmak, kişide hayat muhasebesi, ölüm bilincinin artması gibi imkanlara fırsat hazırlayabilecekken, söz konusu hastalıklara atfedilen kötü şöhret, çoğu insanı ve yakınlarını bundan da mahrum bırakıyor; özellikle kanser hastaları "acı gerçek"i fark etmesinler diye olmayacak işler yapılıyor. Oysa gerçekten de, şimdilik çaresiz denilebilecek türden hastalıklara yakalanıldığının bilinmesi, insanda ve insan ilişkilerinde birçok olumlu potansiyeli harekete geçirebilir ve fevkalade anlara, bilinç yükselmelerine neden olabilir. Özellikle hekimler, çaresiz denilen hastalığı olanların gerek hastalıkla mücadelelerinde elde ettikleri başarı, gerekse gösterdikleri metanet ve manevi olgunluk açısından mucizevi nitelikte birçok olayın tanığıdırlar.
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.