Bilge bir insan gibi, sonsuzluğu sükunetle bekleyerek, son arzularını kaydedebilmek için her şeyden önce, hayata değer vermemeyi öğrenmesi icap ediyordu.
Düşünsene bir kere, senin yanında duran, senin işitebileceğin bir sesle konuşan ben, bir sene sonra toprağın altında olacağım, soğumuş, belki de çoktan çürümüş olacağım.
Seni seviyorum, bunu biliyor musun?
Hayat bize bahşettiği müddetçe mesut olmalıyız. Korku ve ıstırap içinde geçecek bir seneyi ne yapayım? Birkaç hafta, birkaç gün ve gece yeter bana.