Kitaplıkta duran uzun süre önce kardeşimin almış olduğu bi kitap. Hadi bugün de bunu okuyayım diyerek girişmişsem de başlarken bir tereddüt içindeydim -gerek kitabın arkadaki açıklaması gerek yazarın kısa hayatını okuduğumdan dolayı-. Okurken de "Hadi oku bitsin de başka kitaba geç" diyerek okudum. Alınmış, okunmamış olmasın diye kitaba verdiğim değerden dolayı da diyebiliriz. Ama 95 sayfayı zorlukla bitirdim. :/
Birbirine aşık iki gençten biri hasta ve ölecek, diğeri ise onsuz bu hayatta kalmak onu bırakmak istemiyor, yaşayamayacağını düşünüyor; Felix ve Marie. Gittikçe ağırlaşan Felix'in hastalığı yanında Marie zamanla yaşamaya olan isteğini farkediyor. Onların bu süreçteki psikanalizleri veriliyor. Sonunda Felix, Marie'den onunla ölmesini istiyor, ama Marie...
Bana göre duygulandırmayan, okurken sıkan, basit bir kitap oldu. Hatta duyguyu vermesi gereken kısımlar yapmacık, bayağı geldi diyebilirim, bazı anlatımlar ise gereksiz uzatılmıştı. Kendini tekrarladı sürekli. Belki de ben daha karmaşık olay döngüleri ve düşünceler sevdiğimdendir; Felix ve Marie'nin kendi iç dünyaları daha iyi yansıtılabilirdi böyle bir hikayeye göre. Hep diyaloglar bir şeyler geçirsin, hissettirsin istedim, yoktu. Olumlama yapmayı seven biriyim, her elime aldığımda önyargıyla mı okuyorum acaba diye düşündüm ama kitapta beni çeken -birkaç yer dışında- bir şey olmadı.
Sevemedim ://