Yaşar Kemal Ölmez Otu dizisinde; başı dara düşenlerin yarattıkları düş dünyasında nasıl yol aradıklarını, ayakta kalabilmek için sığındıkları bu dünya onları yaşatırken bir yandan da onların görkemli hikayelerini anlatır.
Kış geçmiştir, Yalak Köylüsü Çukurova'ya pamuk toplamak için hazırlanır ve iyi bir
tarlada pamuk toplamaya başlarlar.
Uzunca Ali annesi Meryemce yaşlı olduğu için köyde yalnız başına bırakır. Köylü başlar konuşmaya ve Uzunca Ali'yi annesini öldürmekle suçlar, onu bakışlarıyla aşağılar. Memidik'in ise Muhtar Sefer'e öfkesi gün geçtikçe dayanılmaz bir hal alır onu öldürdüğünü sanır, ama başkasını öldürmüştür. Taşbaşoğlu mağaradan kaçar, ama
donma tehlikesi atlatır, çok zor günler geçirir, sonunda köylüsünü özler ve pamuk tarlasına karısının, çocuklarının yanına döner. Ama çok zayıftır, küçücük kalmıştır, hastadır. Kimse tanıyamaz onu, karısı bile. Tasviri gelmiş diye rivayet çıkarırlar. Bir tek Hasan Taşbaşoğlu Emmisini tanır, onunla sohbet eder. Muhtar Sefer Taşbaşoğlu'nun
ermişliğiyle alay eder.
Sonunda Memidik intikamını alır, ama hapse düşer.
Yalak köylüsü on dört tarla daha toplar, hepsi zengin olmuştur. Uzunca Ali kasabada bi an bile durmadan, yanını yönünü görmeden dağlara doğru yel gibi gider "Anam" der, "Meryemcem" der. "Seni bu sefe sağ bulmalıyım ki.. Bir daha gözümden ayırmam."
Uzunca Ali annesini sağ bulabilecek mi? Ya Hasan'ın Taşbaşoğlu Emmisi, o nerede?