Şu insanoğlu ne biçim bir yaratıktı! Kendisi değil de başkaları söz konusuysa eğer sözleri dinlenir bulunuyor, her konuda akıllıca, bir gece laflar ettiği düşünülüyordu.
Ah, gerçekten de neler gelmedi şu dünyada başıma! Kudurmuş dalgalar arasında bir garip sandal! Ne çok izlendim, nasıl kovalandım, ne acılar çektim! Peki ne uğruna?
"Dış görünüş olarak gösterişli bir adamdı; yüz hatlarının hoş olduğu söylenebilirdi, ama sanki şerbeti biraz fazla kaçmış bir hoşluktu bu. Halinden tavrından sevecenlik, güler yüz, dostluk arayan biri olduğu anlaşılırdı. Gönül çelen bir gülümsemesi vardı, sarı saçlı, mavi gözlüydü. Onunla ilk konuşan herkes ilk anda kesinlikle, "Ne hoş, ne temiz bir adam!" derdi. İkinci dakikada hiçbir şey söylemez, üçüncü dakikada ise, "Neyin nesi olduğunu şeytan bilir!" der, çekip giderdi. Çekip gitmese bile dehşetli bir sıkıntı kaplardı içini. İnsanların duyarlı yanlarına seslenen, yüreğe işleyen bir söz söylendiğinde herkesten duyduğunuz canlı, coşkulu, hatta kibirli tepki sözlerini ondan duyamazdınız."
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor